nusya

nusya
@okuyanusya
Sıkı Okur
Okumayı, gezmeyi seven kendi hâlinde bir insan. Anne, eş, öğretmen , boş zamanlarında ev hanımı
Sabitlenmiş gönderi
Ne kadar dikkatli dinlersek dinleyelim ya da kendimizi birine ne kadar yakın hissedersek hissedelim, hiçbir zaman başka bir insanın zihnini bilemeyeceğimizi hatırlamamız önemlidir. Ve gizlice izlemek, birinin bize duyduğu güveni kaybetmenin en hızlı yoludur. Fyodor Dostoyevski, Yeraltından Notlar kitabında şöyle yazıyordu: "Herkesin hatırladığı, arkadaşları dışında kimseye söylemeyeceği anıları vardır. Bir de arkadaşlarına bile anlatmayacağı, sadece tek başınayken, gizlice hatırlayacağı şeyler vardır. Ve son olarak, bir insanın kendine bile söylemekten korktuğu şeyler vardır ve doğru düzgün her insanda bu tip şeylerden çok sayıda bulunur.
Reklam
Toplum, kendimizden kaçmak için birbirimize katlandığımız yer ...
Yani aslında yaşadığı onca şeye rağmen Kuklacı' da sıradan bir adamdı işte. Sıradan olmak için verdiği emek öyle çoktu ki belki de bunu en çok hak eden kişi oydu. Dünyanın en dertlisi olduğunu hayal etmekten nefret ederdi. Kendisini aşağı, en aşağı görmekten ve bu aşağı görüşün gizli kibrinden iğrenirdi. Bacağı ona ne dezavantaj ne de avantaj olsun isterdi. Engelli, diye ayrı bir sınıfta, travmalı diye ayrı bir kategoride değerlendirilmek istemez değil, bu onun büyük korkularından biriydi de. O isterdi ki görünmesin. Kimse Kuklacı' yı bilmesin. Yanından bir insan seli aksın ve esip geçsin. O sadece marangozhaneye gitsin, masa yapsın, kukla yapsın, kukla satsın ve eve gelip babayı yıkasın. Tüm bu hayat bu küçük döngüde yuvarlansın gitsin. Kabus görmesin ama geceleri bir gün artık utanmasın, maskesi gezebilsin.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonra kâbuslarım, dengesizliğim, takıntılarım, birileri bana bakınca cildimde çıkan yaralar, sakalımı yolmalarım, dişlerimi gıcırdatmalarım, ansızın kusmalarım, saç dökülmelerim o kadar sıklaştı ki doktora gittim. "Kendini sev." dedi. Sevemedim ama bunun söylenmesi bile yetti. Sonra sofistime gittim, "Kendini tanı." dedi. Bu da iyi geldi. Tanısam sevmezdim kendimi ama bu sevişleri tanıyışları ayrı ayrı yapınca yaradı, iyi geldi. Cemiyete karışma yalvarışım biraz dindi. Kaçtım sonra, nefret ettim ve bu nefret bana iyi geldi. Maskeler yaptım, atölye açtım, herkesle arama onulmaz bir mesafe koydum. Bu mesafede kendi utancımı kendim yaşadım sessizce. Onlara tiksinç bir yalvarış ile sürünerek gitmek ve uzattığım dilenci tasıma acıyan salyalarının damlaması ve maskesizken maskeli suratımdaki o ezik, müteşekkir ifade artık yoktu. Nefret kalbimi büzüyor olsa da tüm diğer boğulma nöbetlerim geçti. Hiç değilse biraz uyuyabilir oldum. İnsandan kaçmak, beni iyileştirdi. İyileştikçe de kaçtım insandan
Tüm toplum suçluluk ve utancını sözüm ona iyilik yaparak perdeliyor. Ben bu ikiyüzlülüğü yapmadığım için utanç içinde yaşıyorum belki de.
Reklam
Bir yanda kaldırım kenarlarını kapmada yarışan yalnızlar, öbür yanda bir takım hüzünsüz adamlar; kalabalıklar ve yalnızlar. Kuduz köpeklerden kaçar gibi kaldırım çizgilerine basmayıcılar ve o çizgileri ömür boyu fark etmeyiciler...
325 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Tüm kitapsever dostlarıma mutlu akşamlar ve kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum. Bana çok duygusal anlar yaşatan ve son sayfalarını okurken gözyaşlarına hakim olmakta güçlük çektiğim bir okuma deneyimi oldu. Ele aldığı konu, anlatımı ve özellikle de anlatımdaki ustalık takdire değer. Zihinsel engelli bir yetişkin olarak hayatına devam eden
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515,3bin okunma
Üç halimiz var; bakan, gözüken, kendilik. Yalnızken kendimiziz. En azından kendimize en yakın halimiz. Bakarken utandırıyor, bakılırken utanıyoruz. Bakanlarla beraber bakıyorsak utanmıyor, utandırıyoruz.
Hayatın kısa olduğunu söyler herkes. Hayatın uzun olduğunu söyleyenleri duymazsınız çünkü onlar intihar etmiştir.
Sinek yürüse, karınca yürüse daha çok ses çıkarırdı benden; böyle sessizim işte. Birbirine sürten düşüncelerim cızırtı çıkartır diye onu bile kestim, düşünmedim.
Reklam
nusya

nusya

, bir kitabı okumaya başladı
Kuklacı
KuklacıEmre Timur
9.6/10 · 67 okunma
325 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes
8.9/10 · 15,3bin okunma
167 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Mutlu akşamlar kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum Yazarın yıllar süren aradan sonra yeni bir hikâye kitabı ile buluşacağımız haberini almak beni çok heyecanlandırdı. İşte bu heyecanla onun hikayelerini özlediğimi hissettim ve kitaplığımdan yıllar önce okumuş olduğum bu kitabı seçerek tekrar okudum. Bazı kitaplar tekrar tekrar okunmayı fazlasıyla hak ediyor. Yazarın okuduğum her bir kitabının gönlümde ayrı bir yeri var ve her birini yeniden okuyabilirim. Yeni kitabına da kavuşacağım zamanı sabırsızlıkla bekliyorum. Bu kitabında 21 kısa öykü yer alıyor. Her bir öyküsü diğerinden daha güzel, daha dokunaklı. Mustafa Kutlu öykülerinde okurlarının pek çok farklı duygularına aynı anda temas etmeyi ustalıkla başarıyor. Onun bir öyküsünü okuyunca, eğer bir aynada kendinize bakarsanız gözünüzden bir damla yaş akarken dudağınızın kenarında da bir tebessüm yakalayabilirsiniz. İnsana, hayata dair kısa ve anlamlı öyküler. Çocuk sevinci, çaresizlik, vefa, hayvan ve doğa sevgisi, paylaşma, aşk, sevgi, inanç gibi pek çok temanın işlendiği, yurdum insanının en duygusal yönlerinin sergilendiği, içeriğinde her ne kadar acı olsa da sonunda pozitif bir duygu yoğunluğu yaşatan bir anlatım tarzıyla çok çok güzel bir okuma deneyimi yaşadım. Ben ikinci kez okudum. Bu kitabı iki çocuğuna da okuttum. Ortaokul itibariyle gençlerimiz de okuyabilirler. Tavsiyemdir
Hayat Güzeldir
Hayat GüzeldirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20194,215 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Tüm kitapsever dostlarıma mutlu günler kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum. Alemlerin Efendisi SAV, Hz Ebubekir RA'ın bu vakur ve kararlı yanıtını duyduğunda, içinden bir tebessüm yayılmıştı. Hz Ebubekir RA'a şöyle demişti: "Ey Ebubekir! Sen Sıddıksın." Bu kelimeyle, Hz Ebubekir RA, bir rütbe elde etmişti. Ancak bu, herhangi ve sıradan bir rütbe değildi. Bu rütbe erdemin, dürüstlüğün, sadakatin nişanıydı. Bu, sıddıklığın, hakikate tam bir teslimiyetin rütbesiydi. Öyle bir rütbe ki, rütbelerin en yücesi, en anlamlısı olmuştu. Peygamber Efendimiz SAV şöyle buyurdu: "Şayet ben ümmetimden bir dost edinecek olsaydım ancak Ebubekir'i edinirdim. Lakin o benim kardeşim ve ashabımdır." "Ebubekir'den başka imana davet ettiğim herkes bir duraklama, bir tereddüt, bir şaşkınlık geçirdi. Fakat o, kendisine İslâm'ı anlattığım zaman ne durakladı ve ne de tereddüt etti." Roman olarak biz okurlara sunulmuş olan bu kısa romanda gerek peygamber efendimizin hayatında kıymetli yeri okaran gerekse İslam tarihî açısından önemli bir şahsiyet olan Hz. Ebubekir RA'ın hayatını okuyoruz. Oldukça akıcı ve anlaşılır bir şekilde kaleme alınmış olan kitabı hem yetişkinler hem de 10 yaş üzeri çocuklarımız rahatlıkla okuyabilirler.
Dost Üzülme
Dost ÜzülmeZübeyir Kâmil Müderrisoğlu · Birgençlik Yayınları · 20248 okunma
2.900 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.