Gönül içimizde fenalığın bulaşmadığı tek yerdir. İblisin tohumu gönül toprağında asla kök tutmaz. Gönül içimizdeki meleğin adıdır ve Yunus’un deyimiyle gönül Çalab’ın tahtıdır. Kim olursa olsun insanın gönlü mukaddestir. Çünkü o Allah’ın baktığı yerdir..
Abidlik, dışa reklam olan bir araç değil, içe yatırım yapılan bir vesiledir. Abidlik, iç dünyanın imarı ile alakalı bir durumdur.
Aslında âbidlik, yere sağlam basmanın adıdır.
Allah Resulü "Nice insanlar vardir ki cennette nurdan minberler üzerinde oturup birbirleriyle sohbet edecekler. Onların o hallerine peygamberler de şehitler de imrenecekler. Onlar ne peygamberdir ne de şehittir." buyurdu. Sahâbe, "Kim bunlar yâ Resulallah?
Kim böyle bir mükâfat kazanacak?" diye merakla sordular. Sonuçta ortada melekleri, peygamberleri ve sehitleri kendilerine imrendirecek bir tablo var. Bunun üzerine Efendimiz (sas),
"Onlar birbirlerini Allah için sevenlerdir." [Tirmizi, "Zühd",44] buyuruyor.
İnandık diye hayat güllük gülistanlık olmayacak, nefsimizin hoşuna gitmese de inancımızı pekiştiren ve sonsuz mutluluğa götüren badireler var, en ufak bir zorlukta dönecek olanlar yolun sonuna ulaşamaz.