Bir yeri iyi ya da kötü yapan içeride sürdürülen hayattan ziyade, orada sıkışıp sıkışmama hadisesidir bana kalırsa .
İnsanın kendini içine hapsedilmiş hissettiği, dışarı çıkmakta güçlük çektiği her yer kötüdür .
Kimse seçmiyordu ki hayatını . Ne bedenini seçiyordu insan ; ne o bedenin içine sokacak ruhun meşrebini ; ne de nerede kimin yanında dünyaya geleceğini ..
Ama işte demek ki hiç bırakmaz sanılanlar da insanı terk edebilirdi. Hem de en beklenmedik bir günde. Azalmaktan korkmak yerine , çoğalma umudu yeşertilen bir vakitte ..