Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Ulucan

Mustafa Ulucan
@mustafaulucan
15 okur puanı
Mayıs 2024 tarihinde katıldı
Bütün aşağılanmalarımız açlıktan ölmeye karar veremememizden gelir. Bu ödlekliğin bedelini pahalıya öderiz. İnsanlara bağlı olarak, dilencilik kabiliyeti olmadan yaşamak! Şişinen şanslılar, şu giyimli maymunlar önünde alçalmak! Yazgınızın, horgörülmeye bile bile lâyık olmayan şu karikatürlerin insafına kalması! İçinde barındırdığı hiyerarşileri ve seviye düşmeleriyle şu gezegeni yok etme hevesini tahrik eden herhangi bir şeyi dilemenin utancıdır bu. Toplum bir dert değil bir felâkettir, içinde yaşayabilmemiz ne enayi bir mucize.
Reklam
Yukarıda bulunduğum yerden,ağzınıza geleni söyleyebilirdiniz onlara. Denedim. Hepsi de midemi bulandırıyordu. Bunları gündüz vakti, yüzlerine karşı söyleyecek cürete sahip değildim, ama bulunduğum yerdeyken korkmama neden yoktu. Onlara ‘İmdat! İmdat!’ diye bağırdım. Sırf onlarda en ufak tepki uyandıracak mı diye merak ettiğim için. Umurlarında bile değildi. Önlerine geceyi gündüzü ve yaşamı katmış gidiyordu insanlar. Kendi gürültülerinden hiçbir şey duymuyorlardı. Sallamıyorlardı. Üstelik kent ne kadar büyük ve ne kadar yüksekse o kadar çok pişkinliğe vuruyorlardı. Diyorum size. Denedim. Değmez...
Özgürlük pahalıya mal olur. Kölelikten daha pahalıya mal olur. Kölelikten daha pahalıya. Özgürlük altınla değil, kanla ve en soylu fedakarlıklarla satın alınır: Alçaklık, orospuluk, ihanet ve insan ruhunun bütün iğrençlikleri ile ödenir pahası onun.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonsuz karanlıkta bir gökyüzü, işte bizi bekleyen buydu - bugün, adı güvenliye çıkmış bir sığınakta, zeminin sallandığını, duvarların titrediğini hissederek kendine daha ne kadar hayatta kalabileceğini soran biri gibi, dünyanın delice öfkesinin duvarlar tarafından yutulduğu kütüphanemde birbirini izleyen felaketleri seyrediyorum. Dışarıda ise her şey karanlıktan ibaret.
İşin doğrusu, görme, duyma, yeni yaşantılar bulma hevesini yitirdin. Kendi kendini kemirmekten başka bir şey yapmıyorsun artık.
Reklam
Delirmekten korktuğunu söylüyor, varoluş, varoluşta küçük mü görüyorsun, duruyor, vücut duruyor, durduğunu düşünüyor, nereden geliyor o? Ne yapıyor? Gidiyor, korkuyor, çok korkuyor, ahlaksız, istek bir sis gibi, istek, tiksinti, varolmaktan tiksindiğini söyledi. Tiksiniyor mu? Varolmaktan tiksinmekten yorgun.
Hırsla çakarım kibriti, İlk nefeste yarılanır cıgaram, Bir duman alırım, dolu, Bir duman, kendimi öldüresiye.
Ve hiç sevmedim yol sormayı, - hep ters geldi bu beğenime! Yolları yollara sormayı ve denemeyi sevdim hep. Bir sorma ve denemeydi benim tüm yürüyüşüm: - sahiden, yanıt vermeyi de öğrenmek gerek böylesi sorulara! Ama budur - benim beğenim! İyi değildir, kötü değildir, ama benim beğenimdir, ne utanırım ne de sıkılırım artık ondan. "Budur - işte benim yolum - sizinki nerede?" diye yanıt verdim bana 'yolu' soranlara. Çünkü o yol - yoktur zaten.
Çünkü biz yalınayaklıktan hep korkmuş, çünkü biz hep temiz çorapla gizlemeyi öğrenmişizdir kirli ayaklarımızı.
Yine yanlış mı yaşıyoruz Karanlığımızı avuçlarımıza öksürerek.
Reklam
432 syf.
·
Puan vermedi
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı
Zen ve Motosiklet Bakım SanatıRobert M. Pirsig
8.4/10 · 1.215 okunma
Mustafa Ulucan

Mustafa Ulucan

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Gösteri Toplumu
Gösteri ToplumuGuy Debord
8.3/10 · 891 okunma
906 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.