Bu kitabı her kadın okumalı çünkü; içimizdeki gücü hiçbir zaman unutmayalim..
Bu kitabi her erkek okumalı çünkü; kadınların gücünü yok sayma gibi bir saçmalıkta bulunmasınlar.
Kitap 1950-1960 yıllarında geçiyor, erkek egomanyasının en üst seviyelerde olduğu bir dönemde yani. Fakat maalesef ki gunumuzde hala genel algısı bu şekilde erkekler mevcut. Kadınlar ortalama bir sınıfa sokuluyor ve çeşitli dayatmalarla buna inandırılmaya çalışılıyor. Bu kitap buna koca bir 'HAYIR' demek için yazılmış. Konu o kadar güzel işlenmiş ki kahkahalar atarken bir anda gözleriniz dolabiliyor ve kadın olmaktan kesinlikle gurur duyuyorsunuz. Kesinlikle oku geç romanlardan değil, bilim, spor, televizyonculuk adına da perspektifinizi genişletiyor..
Bonnie GARMUS'un ilk kitabı olması beni çok şaşırttı.. Sen yaz biz okuyalım diyorum.. Keyifle önerilir.
"Kendinizden şüphe etmeye başladığınız zaman," dedi yeniden seyirciye dönerek, "korktuğunuz zaman sunu hatırlayın.
Değişimin temeli cesarettir ve bizim kimyasal tasarımımızda değişmek var. Bu yüzden yarın uyandığınızda kendinize söz verin. Kendinizi tutmak yok. Neyi başarıp başaramayacağınız konusunda başkalarının fikirlerine tabi olmak yok. Ve artık hiç kimsenin sizi cinsiyet, ırk, ekonomik durum ve din gibi işe yaramaz kategorilere sıkıştırmasına izin vermek yok. Yeteneklerinizin Kış uykusuna yatmasına izin vermeyin, hanımlar. Kendi geleceğinizi
tasarlayın. Bugün eve gittiğinizde ben neyi değiştireceğim diye sorun kendinize Sonra da işe koyulun."
"Eminim ki herkesin sırları vardır,' dedi Peder. "Özelikle de olmadiğını söyleyenlerin. Hayatta hiçbir şeyden utanç ya da sıkıntı duymadan yaşamak mümkün değil."