Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mehmet temiz

Karga gibidir kadınlar, nankör ve uğursuz.
Sayfa 76 - Olvido - Aralık- 2019Kitabı okudu
Reklam
Elindeyken değerini bilmediği onca şeyin sonradan özlemini çekmek, ölümlü insanın doğasındaki gizlerden biri değil de nedir?
Sayfa 34 - Olvido - Aralık- 2019Kitabı okudu
Gözbebeklerinin süzme yeşilinden size bakar. Ölümün saltanatını haber veriyorsunuz, der. Ölüm dışarıdan dayatıldığında sevilemez. Sevmediğinize ağladığınızı zannediyorsunuz. Ölümü dayatamadığınıza ağlıyorsunuz.
Sayfa 32 - Metis yayınları - Şubat - 2021Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Birinin sizi sevebileceğine inanıp inanmadığını sorarsınız ona. Hiçbir durumda sevilemeyeceğinizi söyler. Ölüm yüzünden mi? diye sorarsınız. Evet, der, duygularınızdaki bu yavanlık, bu durağanlık yüzünden, denizin siyah olduğu yalanını söylemeniz yüzünden. Sonra susar.
Sayfa 31 - Metis yayınları - Şubat - 2021Kitabı okudu
Hiç kadın sevmediniz mi? diye sorar. Hayır, hiç, dersiniz. Hiçbir kadını arzulamadınız mı? diye sorar. Hayır, hiç, dersiniz. Bir kere olsun, bir an için bile mi? diye sorar. Hayır, hiçbir zaman, dersiniz. Hiçbir zaman mı? asla mı? der. Asla, diye tekrarlarsınız. Gülümser, ölüler ne tuhaf oluyor, der. Yeniden başlar: Peki bir kadına bakmadınız mı? Hayır, hiç, dersiniz. Neye bakar sınız? diye sorar. Geriye kalan her şeye , dersiniz.
Sayfa 24 - Metis yayınları - Şubat - 2021Kitabı okudu
Reklam
Sorarsınız: Ölüm hastalığı neden ölümcüldür? Ona yakalanan onu taşıdığını, ölümü taşıdığını bilmediğinden. Üstelik ölecek bir yaşamı olmadan öleceğinden, hiçbir yaşamda, hiçbir zaman ölmeyi bilmeyeceğinden.
Sayfa 17 - Metis yayınları - Şubat - 2021Kitabı okudu
Mahkumlar arasında Maurin Sanatoryumu'ndan getirilmiş yaralılar da vardı. İkisinin bacakları kesikti, birini koltuk değneklerini almadan hapishaneye getirmişlerdi, tek ayak üstünde sekip duruyordu. Yaşı on ikiyi geçmeyen bir oğlan çocuğu da göze çarpıyordu, anlaşılan artık çocukları da tutukluyorlardı.
Sayfa 246 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
1937 yılı yaz aylarında Barcelona.
O zaman, hatta aradan aylar geçtikten sonra Barcelona'da bulunmuş bir kimse korku, kuşku, nefret, sansürlü gazeteler, tıka basa doldurulmuş hapishaneler, muazzam yiyecek kuyrukları ve sinsi sinsi gezinen silahlı adamların yarattığı korkunç havayı hiç unutamayacaktır.
Sayfa 169 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
La Granja'daki fareler hani neredeyse kedi kadar büyüktüler gerçekten; pislik yığınları arasında badi badi gezinen göbeği yağ bağlamış koca koca canavarlar, üzerlerine ateş etmedikçe kaçmayacak kadar arsızdılar.
Sayfa 93 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
Hastahane bakıcıları, fotoğraf makinem ve bütün resimlerimde dahil, sahip olduğum her türlü kıymetli eşyayı çaldılar. Cephede herkes çalıyordu, bu da kıtlığın kaçınılmaz bir sonucuydu; ama hastahanedekiler en kötüsüydü.
Sayfa 92 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
Reklam
Bütün savaşlarda böyledir; askerler çarpışır, gazeteciler bağrışır ve palavracı yurtseverlerin hiçbiri kısacık propaganda gezilerinin dışında, cephedeki siperlere yanaşmaz bile.
Sayfa 79 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
Aragon Cephesinde bir kış gecesi
Üstümde kalın bir iç fanilası ve don, bir fanila gömlek, iki kazak, bir yünlü çeket, bir domuz derisi çeket, pamuklu kadifeden golf pantolon, dolaklar, kalın çoraplar, postallar, sağlam bir trençkot, bir boyun atkısı, müflonlu deri eldivenler ve yün başlık vardı. Buna rağmen soğuktan tir tir titriyordum.
Sayfa 40 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
İspanya İç Savaşındaki Milis Birliklerinin Özellikleri
Generalden ere kadar herkes aynı parayı alıyor, aynı yemeği yiyor, aynı elbiseleri giyiyordu ve herkes tam bir eşitlikle kaynaşmıştı. Tümen komutanından, ensesine tokat atıp bir sigara almak isteseniz, böyle bir şey yapabiliyordunuz ve hiç kimse bunu tuhaf bulmuyordu. Teorik olarak, herhangi seviyedeki bir milis birliği hiyerarşik değil, demokratikti. Emirlere itaat gereği anlaşılmıştı ama bunun yanı sıra anlaşılan ikinci şey de şuydu: Bir emir verdiğiniz zaman, bunu üstten asta değil, bir yoldaştan bir başka yoldaşa veriyordunuz.
Sayfa 36 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
Ahırdaki saman kümelerini eşeleyip süratle uykuya daldık. Temiz olduğu takdirde, ufalanmış saman, içinde uyumak için hayli iyi; biçilmiş kuru ot kadar olmasa da, samandan daha iyidir. İçinde uyuduğumuz saman kümesinin ekmek kabukları, yırtılmış gazeteler, kemikler, sıçan leşleri ve kertikli süt tenekeleriyle dolu olduğunu ancak şafak söktüğünde fark edebildim.
Sayfa 22 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
1936 yılı Aralık ayındaki Barcelona.
İşçi sınıfının iktidarda olduğu bir şehri ilk kez görüyordum. Küçüklü büyüklü tüm binalar, fiilen işçiler tarafından zapt edilmiş ve kızıl bayraklarla ya da anarşistlerin kırmızı siyah bayraklarıyla donatılmıştı. Her duvara orak-çekiç ve devrimci partilerin isimlerinin baş harfleri çiziktirilmişti. Hemen hemen bütün kiliseler kundaklanmış, içindeki tasvirler de yakılmıştı. Etraftaki kiliseler işçi çeteleri tarafından sistemli olarak tahrip ediliyordu. Her dükkan ve kahvehanede, işletmenin kolektifleştirildiğini belirten bir yazı asılıydı. Hatta ayakkabı boyacıları bile kolektifleştirilmişti, sandıkları da kırmızı siyaha boyanmıştı.
Sayfa 9 - bgst yayınları - Haziran - 2017Kitabı okudu
2.807 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.