Gregor Samsa, bir sabah uyandığında kendisini, babası olacak "Herman" denen kaba esnaf tarafından devcileyin bir böceğe dönüştürülmüş olarak buldu ve bizler de bu sayede, içimizde bir yerde münasip koşulları kollayan kendi "böcek"lerimizle tanışmış olduk. romanın alt metinlerinde kafka'nın kız kardeşine beslediği kabul görmez hassasiyeti, o berbat kafka karanlığı, bu tüm insanları kuşatan karanlığa kör bir aydınlıkla görme kabiliyetini yitirmiş sıkıcı babası vs. bildiğimiz kafka kabusu...
fakat şu da var ki, eğer kafka, nihayetinde erken ölmesine sebep olacak denli güçsüz bir bedene hapsedilmemiş olsa idi, yine de böyle "kafkaesk" olabilir miydi, ya da olur muydu? kafka'nın ruhu, bir muhabbet kuşu kafesine kapatılmış kibirli bir kartala benziyor: belki de öfkesinin, karanlığının, ümitsizliğinin en büyük sebebi de bu. ve tabi babası, tam istediği gibi, kibirli bir kartal gövdesi taşıyor, ancak o kibirli kartalın bünyesinde, alık ve tembel bir kuş ikamet ediyor.
kafka okumak tatsız fakat zaruri bir ödevdir.