Nisa

Nisa
@lnisaokur
Grafiker
26 Haziran
125 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
İçimde, bir yolculukta tanışıp alıştığım, fakat pek çabuk ayrılmaya mecbur olduğum bir insana veda eder gibi bir his vardı...
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Reklam
Kıble Saati
Köyde, yolda, nemaz kılmak için kıble cihetini bilmek lâzımdır. Bunun için, güneş gören bir toprağa bir çubuk dikilir. Yahud bir ipin ucuna anahtar, taş gibi bir şey bağlanıp sarkıtılır. Takvîm yaprağında yazılı (Kıble sâati) vaktinde, çubuğun, ipin gölgesi kıble istikametini gösterir. Gölgenin güneşe karşı tarafı kıble ciheti olur.
Sayfa 127
Abdülhamid'in Cevabı
Dünya siyonizm teşkilatının reîsi Theodor Herzl ve Haham Moşe Levi, sultan Abdülhamîdi ziyaret ederek, yehûdîler için toprak satmasını istediler. Sultânın cevabı, (Dünyanın bütün devletleri ayağıma gelseler ve bütün hazînelerini dökseler, size bir karış yer vermem. Ecdâdımın kanlarıyla aldıkları ve bugüne kadar muhafaza edilen bu vatan, para ile satılmaz), olmuşdur.
Sayfa 103

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biz batıdan almamız gereken şeyin teknoloji olduğunu, kültürün ise, millî olması gerekdiğini görememişiz. Batılılaşma hareketine, hıristiyanlığı benimseme olarak bakmışız. Mustafa Reşid paşanın İngilizlerle yapdığı ticaret anlaşması, sanayileşmemize en büyük darbeyi vurmuşdur, demekdedir.
Sayfa 102
Târîh isbât etmişdir ki, dîne istiâd eden devletler dahâ uzun ömürlü ve dahâ nüfuzlu ve heybetli olurlar.
Sayfa 76
Reklam
Müslimânların her hareket ve fikrlerini öğrenip bize aktarmalarını te'mîn etmeliyiz. İslâm târîhini bozup, tahrîf edecek ve müslimânların ahvâl ve dinlerini iyice öğrendikden sonra, onların bütün kitablarını imha edecek, islâm ilmlerini yok edecek, profesör, ilm adamı, araşdırmacı gibi ismler altında, bir hıristiyan ordusu kurmalıyız.
Sayfa 72
Zinâ, livâta, ya'nî homoseksüellik, içki ve kumar ile, müslimânların arasına fitne ve fesâd tohumları saçılacak Bunun için, bu memleketlerde yaşayan gayr-ı müslimler kullanılacaklardır. Onlardan bu gâyeyi gerçekleşdirmek için, muazzam bir ordu teşkil etmemiz lâzımdır.
Sayfa 70
Çok mühimdir! Çocukları babalarından uzaklaşdırıp, büyüklerinin dînî terbiyelerinden mahrûm kalmalarını sağlayacaksınız. Onları, biz yetişdireceğiz. Binâenaleyh, çocuklar babalarının terbiyelerinden kopdukları an, akîdeden, dinden ve âlimlerden kopmağa mahkûm olacaklardır.
Sayfa 61
Müslimânlar, çocuklarını öyle büyütüyorlar ki, ecdadlarının yolundan ayrılmaları mümkin değildir.
Sayfa 52
Belirgeç
Meselâ, düşman askerlerinin hangi tarafdan geleceğini bilirsen, ona göre hâzırlanır ve askerlerini uygun yerlere yerleşdirirsin ve onu perîşân edersin. Fekat, onun ne tarafdan saldıracağını bilmezsen, askerlerini her tarafa gelişigüzel dağıtır ve mağlûb olursun. Aynen öyle, müslimânların, dinlerinin ve mezheblerinin hak olduğuna dair getirecekleri delîlleri bilirsen, onların delîllerini çürütebilecek karşı delîller hâzırlaman mümkin olur ve o karşı delîllerle onların akîdelerini sarsabilirsin, dedi.
Sayfa 46
Reklam
Vurgu
Elimden tutarak, Nâzırlığın bir odasına götürdü. Bu odada çok câzib bir şeyle karşılaşdım: Yuvarlak bir masanın etrafında (10) adam oturuyordu. Onların birincisi, Osmânlı padişahının kıyafetinde idi. Türkçe ve ingilizce biliyordu. İkincisi, İstanbuldaki Şeyhulislâmın kıyafetinde idi. Üçüncüsü, Îrân Şâhının kıyafetinde idi. Dördüncüsü, İrân serâyındaki vezîrin kıyafetinde idi. Beşincisi, şî'îlerin tâbi' olduğu Necefdeki en büyük âlimin kıyafetinde idi. Bu son üç kişi, farsça ve ingilizce biliyorlardı. Bu adamların her birisinin yanında, onların söylediklerini yazmak için, birer kâtib bulunuyordu. Bu kâtibler aynı zemânda, bu adamlara, câsûsların İstanbul, Îrân ve Necefdeki, onların aslları olan beş kişi hakkında topladıkları ma'lûmâtı bildiriyorlardı. Sekreter: (Bu beş kişi, oralardaki beş kişiyi temsil ederler. Onların ne düşündüklerini anlamak için, aslları gibi yetişdirdik. Biz İstanbul, Tahran ve Necefdekilerle alâkalı elimize geçen bilgileri, bunlara bildiriyoruz. Bunlar da, kendilerini oradakilerin yerinde kabul eder. Biz onlara soruyoruz, onlar da bize cevablandırıyor. Bizim tesbîtimize göre, buradakilerin cevâbları, oradakilerin cevablarına yüzde yetmiş mutâbıkdır.
Sayfa 44
Fen-ilm
Şî'î âlimleri, tıpkı bizim duraklama devrindeki papazlarımız gibi, kendilerini tamâmen dînî ilmlere vermiş, dünyevî ilmlerle çok az ilgileniyorlardı... Kendi kendime dedim ki, şî'îler ne zevallı insanlardır.
Sayfa 36
Fekat, vazîfem, hislerimden daha üstündü.
Sayfa 14
Mümin GÖRMEK-Kör olmak
Mesîh efendimiz, bize bunu mu emr etdi? dedim. Fekat, ben hemen bu şeytânî düşünceden döndüm ve en güzel bir şekilde, vazifemi yerine getirmeğe karâr verdim.
Sayfa 11
Benden şübhe ederler diye hiç de râhatsız olmuyordum. Zîrâ, müslimânlar, Peygamberleri olan Muhammed aleyhisselâmdan öğrendikleri gibi, müsâmahakâr, açık kalbli ve iyi niyyetlidirler. Onlar bizim gibi, şübhe edici değildirler. Kaldı ki, Türk hükûmeti, o zemân câsûsları yakalıyabilecek teşkîlâta mâlik değildi.
Sayfa 10
514 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.