Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma

Bu sistem, toplumdaki ahlak sorununu çözebilir mi?
Bir düzen düşün ki, kendi halkının kadınlarını genelevlerde vesikayla kõle olarak çalıştırıyor, onların kazandığı paradan vergi alıyor, bu sektörü ve kazancı kanunla koruma altına alıyor. Zinaya düşmeyeyim, flörte bulaşmayayım diye evlenen gençleri erken yaşta evlendin diye çoluk, çocuk sahibi olmalarına rağmen yıllarca sürecek hapis cezalarına mahkûm ediyor. Bu sistem, toplumdaki ahlak sorununu çözebilir mi?
Reklam
Bozuk düzeni değiştirmeyi hedeflemeyen bir mücadele ancak kendini avutmaktan ibarettir. Çünkü bir düzen düşünün ki, anneliği ve ev hanımlığını basitleştirip, iş kadınlığını teşvik ediyor, ETCEP projesi, AB uyum yasaları, LGBT dernekleri, pozitif ayrımcılık, haksız nafaka yasaları ve yanlış aile politikalarıyla kendi toplumunun aile yapısını çökertiyor. Bu sistem, yuvalarımızın yıkılmasını ailelerimizin dağılmasını, kadınlarımızın şiddete maruz kalmasını önleyebilir mi?
Bu bozuk düzenle derdi olmayan dava adamı olamaz. Çünkü dava adamlığının birinci şartı bu bozuk düzenin yerine hakça bir düzen kurmak için gayret etmektir. Çünkü bozuk düzenle derdi olmayan Müslümanlar, düzeni değiştirmek yerine düzenin nimetlerinden faydalanma, menfaatlerinden pay alma yarışına girerler. Böylece bu bozuk düzeni bizzat ayakta tutan dindarlara dönüşürler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dava adamının uygulayacağı en önemli sünnetlerden birisi de başta el âlem ne der ve kamuoyu putu olmak üzere onu Allah'a kulluktan alıkoyan güç ve makam putunu, servet putunu, şehvet ve şöhret putunu, konfor ve lüks putunu, vardır bir bildikleri putunu, kazanımlarımızı kaybetmeyelim putunu, dengeleri koruma putunu ve reel politik putunu kırmak olacaktır.
Şeyma tekrar paylaştı.
Okuduğumuz Kur'an siyasetimize, kanunlarımıza, hukukumuza etki etmiyorsa, kıldığımız namaz bizi haksızlıktan, adaletsizlikten, rüşvetten ve torpilden alıkoymuyorsa, örttüğümüz tesettür bizi gösterişten, lüksten, israftan, gıybetten ve ahlâksızlıktan alıkoymuyorsa, bıraktığımız sakal bizi daha ahlâklı daha adil ve daha merhametli yapmıyorsa bizim ibadetlerimiz, sadece camilere, seccadelere ve rahlelere hapsolmuş demektir.
Reklam
Şeyma tekrar paylaştı.
Ümmet olarak Kur'an'ın emirlerini mehcur bırakıp terk ettiğimiz günden beri belimizi doğrultamıyoruz. Kur'an'ı mehcur bıraktığımız günden beri izzet yerini zillete bıraktı, zafer yerini hezimete bıraktı, adalet yerini zulme bıraktı, merhamet yerini gaddarlığa bıraktı, ahlak yerini sapkınlığa bıraktı, bereket yerini darlığa bıraktı, kardeşlik yerini ırkçılığa bıraktı...
Eğer bir toplum Peygamberlerini ﷺ başkalarına anlatırken gece namazıyla, açlıktan karnına bağladığı taşla, üzerinde uyuduğu hasırın yüzüne çıkardığı izle, yaşadığı hurma dallarından ve kerpiçten yapılmış evle anlatıyor ama kendi hayatlarındaki serpme kahvaltılarda, kadife kumaştan cübbelerde, lüks villalarda, devre mülklerde, beş yıldızlı otellerde, ihale salonlarında, son model araçlarda hep başkalarına anlattıkları bu Peygamberi hiç akıllarına getirmiyorlarsa o toplum Peygamberini anlayamamış demektir.
Şeyma tekrar paylaştı.
Cennet, tüm dertlerin son bulduğu yerdir. Orada hastalık yoktur, yaşlılık yoktur. Ailevi huzursuzluklar yoktur, zalim bir koca derdi, huysuz bir hanım derdi, itaatsiz bir çocuk derdi yoktur. Geçim derdi, iş derdi, borç derdi, çek ve senet derdi yoktur. Siyasi tartışmalar, ekonomik krizler, sosyal patlamalar yoktur. Psikolojik sıkıntılar, manevi bunalımlar, ruhsal buhranlar yoktur. Haksızlık, adaletsizlik, zulüm ve sömürü yoktur. Orası bereket ve afiyet yurdudur.
Şeyma tekrar paylaştı.
Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki: "Mümin geçinir ve geçinilir kimsedir. Geçinmeyen ve geçinilmeyende hayır yoktur." Geçimsiz, asık suratlı, merhametsiz, hataları affetmeyen birisi bırakın dışarıdaki insanlara davayı ulaştırmayı ilk önce kendi kardeşlerini davadan uzaklaştırır. Böyle insanlar kimi zaman davaya düşmanlarından daha çok zarar verebilir.Kırdığı, üzdüğü, küstüğü, azarladığı ve kaybettiği insanlar kazandığı insanlardan fazla olanların davaya verebileceği hiçbir şey yoktur. Çünkü ahlak, vefa, sadakat ve kardeşlerinin hukukunu gözetmek, bir dava adamının öncelikli özelliklerindendir.
Şeyma tekrar paylaştı.
İnsanlara; haramlara, günahlara, ahlaksızlığa, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı çıkmanın bir parti, bir grup, bir ideoloji ve görüş meselesi değil, bir din meselesi olduğunu yeniden hatırlatamadığımız müddetçe tüm İslami çağrılar politik tartışmaların arasında kaybolup gidecektir.
Reklam
Şeyma tekrar paylaştı.
Tebessüme sebep:
Hz. Aişe [radıyallâhu 'anhâ] anlatıyor: Allah Resûlü [sallallâhu 'aleyhi ve sellem] yanımıza girdi. Ben öfkeliydim. Burnumun ucundan tuttu ve ovalayıp şöyle dedi: يَا عُوَيْشُ قُولِى اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي ذَنْبِى وَاذْهَبْ غَيْظَ قَلْبِي وَأَجِرْنِي مِنَ الشَّيْطَانِ "Ey Aişecik, de ki: "Allahım! Günahımı affet, kalbimdeki öfkeyi gider ve beni şeytandan koru."1 1-Deylemî, Firdevsü'l-Ahbâr, nr. 8644; Süyûtî, Câmiu's-Sağîr, nr. 6754
Sayfa 215
5,1bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.