Yaşını başını almış bir baba gibiydi. Gündüzleri hiçbir şey düşünmüyor, geceleri rüyasız, ağır bir uyku uyuyordu. Pembe, besili yüzü, şişman karnı, bomboş beyniyle mutluydu.
Edebi kitaplara abone oldu. Okuduğu romanların bütün kahramanlarına tutuldu. Bu birdenbire gelen okuma aşkının benliğinde büyük etkisi oldu. Durup dururken gül- mesine ya da ağlamasına yol açan sinirceli bir yapı edindi. Yapısında oluşturmak istediği dengesi bozulmuştu.