h

Hayat ve İnsan

58 yeni gönderi · 201 üye
·
Puan vermedi
Yaşama Yeniden Tutunmak
Yaşamı Cennet’e uzanan kaldırımlarda yürüyor gibi yaşamak… Hakikatte bu engebeli yaşam yolu, her gün daha azimle, daha gayretle meseleye ancak böyle bakılınca yürünebilir. Bu öyle bir yürüyüştür ki yolun sonu önce Cennet’e ve ardından Allah’ın huzuruna varır. Bu yalnızca bir zorluk yürüyüşü değildir, aynı zamanda bir zafer yürüyüşüdür de... İnanan bir insan için dünya yaşamı, Cennet’in koridorlarından geçmektir, evet... Bunda hiç şüphe yok. Fakat bu koridor yer yer daralır, yer yer karanlıklaşır, yer yer zorlaşır; bazı yerlerinde tümsekler, bazı yerlerinde de dikenler vardır. Değil mi ki Cennet’in koridorudur, bu kısa yolculuğun en zor aşamalarında bile insanı mutlu eden pek çok taraf bulunabilir. Konuyu bu açıdan kavramış bir insan, başına gelen her şeyi hoş karşılar, her zorluğa sabreder ve imtihanların hepsini başarıyla geçer. Zorlu yaşam tecrübelerini, ona ahiret mutluluğunu kazandırmak üzere, ilahi takdir tarafından özel seçilmiş, kendisine en büyük ahiret başarısını kazandıracak şekilde tertiplenmiş olduklarını keşfeder. Ne de olsa bir gün bütün zorluklar bitecek ve ebedi hayat başlayacak düşüncesi, şimdiki acılar karşısında insanın elindeki en güçlü ve en hakiki kozdur. “Yaşama Yeniden Tutunmak”, ağır ve sarsıcı yaşam tecrübelerinin üzerimizdeki büyük etkilerini azaltmak niyetiyle kaleme alınan, zor zamanların bir başucu kitabı…
Yaşama Yeniden Tutunmak
Yaşama Yeniden TutunmakMecit Ömür Öztürk · Hayy Kitap · 2023312 okunma
·
Puan vermedi
Dervişin Teselli Koleksiyonu
1. Kitap Doğu’dan Batı’dan 99 Teselli Kederli günlerden geçen derviş, rüya âleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2Mecit Ömür Öztürk · Hayy Kitap · 20221,058 okunma
Reklam
Okuma arkadaşımla tanışın, Mehmet amca ♥️ Kendisi tahsili olmayan, 65 yaşında uzun yıllar çiftçilikle uğraşmış ve hala şehrimizin şirin bir köyünde yaşamını sürdüren bir amcamız. Şu anki emekli maaşı kitap almaya yeterli gelmediği için şehir kütüphanesine üye. Her hafta Türk tarihi üzerine yazılmış iki kitap alır ve her gün bu sandalyeye oturup, benimle birlikte en az bir saat kitap okur. Yaşıtlarıyla beraber köy kıraathanesinde okey taşı sallamak yerine, kitap sayfası çevirmeyi daha doğru buluyor. Zaten beni de hayat telaşesine kapılıp kendimi eğitmeyi bıraktığım noktada, henüz doğmamış çocuklarımı daha iyi yetiştirebilmem için kitaplara tekrar döndüren kendisidir. O farkında değil ama ben ona hayranım ♥️
Uçurtma ve Ağaç
Uzun zaman önce yaşayan eski bir ağaç varmış. Kökleri o kadar uzunmuş ki iki diyara kadar ulaşabiliyormuş. Bir gün dallarından birine bir uçurtma takılmış. Rüzgar çıktıkça uçurtma yükseliyor ve dindikçe tekrar ağaca sarılıyormuş. Ağaç bu duyguyu o kadar çok benimsemiş ki rüzgarın çıkmasını bekler olmuş. Zaman geçmiş ve uçurtması giderek yıpranmış. Rüzgar sonbaharda sert, kışın da ıslak imiş. Uçurtma giderek dökülüyor sarıldığındaki sıcaklık kaybolmaya başlamış. Ağaç artık rüzgarın gelişini istemez olmuş. Onu korumak için dallarını birleştirip sımsıkı kapamış. Bu sayede uçurtma da kalan son parçalar direnebilmiş. Bir gün ağaç kendisine değen rüzgarla irkilmiş. Ve uçurtmasını tutan bağcıktan dallarını serbest bırakmış. Kalan parçalarla uçurtması gökyüzüne doğru yükselmiş ama geriye dönmemiş. Ağaç ise ardından açan filizlerine bakıp "Bu rüzgar ilkbaharın sesine sahip, ılık ve dostane kucaklayışı var. Beklentisiz bir şekilde oraya buraya uçurtmamı uçuruyor." demiş"
"Sözcüklere gerek kalmadan beni anlayacaklarını sandım."
Vincent Van Gogh
Vincent Van Gogh
Hayatımın üçte birini köy öğretmeni olarak geçirdim. Köy okulu demedim 3 bin+ kitaplık kütüphane kurdum. Ve şimdi yeni okuluma doğru yola çıkıyorum. Dokunulacak nice hayatlar, birlikte okunacak nice kitaplar var.
Reklam
Kimsenin hayatının kötü senaryosu senin gerçeğin olamaz, kalabalıkların beynini yiyen uğultulardan sıyrıl. Sen hele yola çık, bak o yol nasıl da açık...
"Yaşadığımız her şeyin bir "iz düşümü" var. Çocukluğumuzun iz düşümü, Gençliğimizin iz düşümü, Acının iz düşümü, Mutluluğun iz düşümü... Zaten işin sırrı da burada değil mi..."
Kalbi duran hastama kalp masajı yaparak hayata döndürdüğümüz(Allah’ın izniyle) bir pazar günü. Kahveyi hak ettik 🥳
Senden entelektüel olmaz!
"Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, “Ne olmak istiyorsun?"dedi. “Entelektüel olmak istiyorum.” dedim. “Senden entelektüel olmaz” dedi. Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla; “Dersinizi geçmeme rağmen, sürekli dersinizdeyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim. “Senden Entelektüel olmaz”dedi. Çok kızmıştım! "Doçent tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim. Prof. gülümseyerek geriye yaslandı. "Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir Entelektüel gibi 'Niçin olmaz?' diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil,davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı?Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez. Entel feodal köylülere, artık diploma ve ünvan da yetmez. Tıpkı paranın yetmediği gibi." Prof. Dr.İlber Ortayli
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.