Hakim ve Haraiti, Enes'ten merfü olarak şöyle rivayet ederler: "(Kıyamet günü) ümmetimden iki kişi, izzet sahibi Rabbimizin huzurunda diz çökerek, biri, 'Ey Rabbim! Kardeşimden (gördüğüm) haksızlık(tan dolayı hakkımı) al' der. Yüce Allah, 'Kardeşine nasıl yapacağız, iyiliklerinden hiçbir şey kalmadı?' der. Adam, 'Ey Rabbim! Günahlarımdan ona yüklensin, zira bugün zor bir gündür, insanlar kendilerinden günahlarının alınmasına muhtaçtırlar' der. Bunun üzerine Allah, bu istekte bulunan kuluna, 'Gözünü (başını) kaldır, bak' der, o da başını kaldırıp şöyle der: 'Ey Rabbim! Ben, altından şehirler ve inciyle süslenmiş altından saraylar görüyorum. Bunlar hangi peygamberlerin veya hangi sıddikın veya hangi şehidin?' Yüce Allah, 'Değerini verene aittir' der. Adam, 'Ey Rabbim! Bunun değerini kim verebilir?' der. Yüce Allah, 'Sen verebilirsin' der. Adam, 'Ne ile?' der. Allah, 'Kardeşini affetmekle' der. Adam, 'Ey Rabbim! O halde ben onu affettim' deyince, Allah, 'O hal de kardeşinin elini tut, onu cennete sok' der:'