Çocuğa olan bağlık ölmez. İçerisinde onarılmaz düşmanlıklar girmiş ailelerde bile, evlat bağlılığı, baba ve analardan, kalbe bağlı bir okuldur, urgandır ve içinde kan deveran eder.
...
Anlıyorum ki hiçlik yoktur. Elimizin altındakiler değişip duruyor. Dokunup sevdiklerimizi götürüp 5 -10 kürek toprağın altına bırakıyoruz, geçirdiğimiz zamanlar bir elbise gibi sırtımızda duruyor.
Bu kaçıncı gecedir kendi kendime onunla konuşuyorum. Geçmiş acılı günlerin tartışmasını yapıyorum. Anlatıyor ve bütün yanlış anlaşılmaları, haksızlıkları düzeltiyorum. Onları yeni baştan yaşanacak bir zamanın önüne getiriyorum.
...
Sıkıntılı düşünceler büyüdükçe üzerine atılıp yatıştırıyordum. Unutmaya çalıştım ve kaçtım. Ama kişi kendi duygularını tepelerine kadar doldurduğu bir dolabın içinde ne yana kaçabilir?