Tüneldeki Çocuk

Sait Faik Abasıyanık
“Sait Faik yolda, sinema önünde, otobüste, köprü üstünde, vapurda, Gülhane Parkı’nda, ne bileyim bir dükkânda ya da İstanbul’un en kıyıda köşede kalmış bir yerinde rastladığı insanları kollarından tutup öykülerine sokuşturur. Tabii, bu öyküleri düzmek için yanaştığı her insana hemencecik el atmaz, onları, kavun alıyormuş gibi iyice tartar, koklar ve öykü olabilecek bir yan bulduktan sonra onlara kucak açar. Çünkü ona göre her insanın içinde öykü bulunmaz. Yazara düşen iş, içinde öykü taşıyan insanı kıstırmaktır. Bir kez kıstırdıktan sonra da elini uzatıp onun içinden öyküyü çekip çıkarmaktan başka iş kalmaz.” Salâh Birsel, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu’dan İçindekiler; Tüneldeki Çocuk Ketenhelvacı Önündeki Kış Bin Dört Yüz Yetmiş Altı Nikel Kuruşun Hikâyesidir Sevgilime Mektuplar İnsanlığın Haline Doğru: I-IV Bir Kütüphanenin Hikâyesi Kaşıkadası’ndan Mektuplar İki Kişi Arasında Sevgiliye Mektup Türkçeye Tercüme Edilemeyen Kitap Ayağıma Dolaşan Röportaj Diş ve Diş Ağrısı Nedir Bilmeyen Adam Güzeller Seçiliyor Kraliçenin Evinde “d” Grubu Sergisi Rakı Şişesinde Balık Olmak İsteyen Şair Uzun Ömer Sait Adında Bir Balık / Salâh Birsel
Yazar:
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 57 dk.Sayfa Sayısı: 104Basım Tarihi: Mayıs 2021İlk Yayın Tarihi: 1955Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786254053764Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
104 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"İçimde seyahate çıkan insanların üzüntüsü, sevinci vardı." Sait Faik'in Tüneldeki Çocuk hikayesiyle başlayan bu kitabında toplam 17 hikayesini ve kitabında sonunda Salah Birsel'in Sait Faik için yazdığı Sait Adında Bir Balık isimli yazısını okuyoruz. Lüzumsuz Adam'daki hikayelere göre daha çok sevdiğim hikayeler oldu bu kitaptaki hikayeler. Bir çocuğun trene binişindeki heyecanını anlatan Tüneldeki Çocuk ile başlayıp İstanbul'un çeşitli mekanlarında çeşitli insanlarını gözlemleyerek yazılmış diğer hikayelerle devam ediyoruz. Kimi zaman bir Ketenhelvacı, kimi zaman bir gazeteci, kimi zaman bir güzellik yarışması, kimi zaman bir kütüphane konu oluyor bu hikayelere. Rakı Şişesinde Balık Olmak İsteyen Şair ile de Orhan Veli'yi anmış oluyor Sait Faik. Bu defa hikayelerde biraz halktaki yoksulluğa daha çok dikkat çekmiş gibi geldi bana. Bozuk paralar için birbirine giren dilenciler, fabrikada insanüstü koşullarda çalışan insanlar, açlıktan bayılan bir kadın oluşturuyor hikayeyi. Bazen de önemli sanat eserlerine değiniyor, resimden, edebiyattan bahsediyor. Kısa kısa hikayelerden oluşan Tüneldeki Çocuk kitabını diğer kitaplarına göre daha çok sevdim Sait Faik'in. Tavsiye edebileceğim bir kitabı oldu diyebilirim. "Güzel bir şiir okunduktan sonra insan bir zaman susuyor, konuşamıyor."
Tüneldeki Çocuk
Tüneldeki ÇocukSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,319 okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sait Faik'in son yazdığı öykü kitabıdır. Bu açıdan bakıldığında belkide son yazdığı öykü Uzun Ömer. Yine çok beğenerek okuduğum bir öykü kitabı oldu. Yazar bir yandan güldürürken bir yandan düşündürüyor. Her öyküsü bir yaşanmışlık her öyküsü bir ders niteliğinde. Salah Birsel'in son yazısında söylediği gibi Sait Faik durmadan oradan oraya dolaşan bir yazarmış. O kahve senin bu meyhane benim o köşe başı senin bu köşe başı benim dolaşırmış. Bunca öyküyü yazmak içinde böyle olmak gerekirdi zaten. Her gördüğünü de yazmaz önce alıp kavun gibi koklar sonra oradan bir öykü çıkarsa oturup yazarmış bunları. Istakoz olayını da öğrenmek için siz kitabı alıp okuyun derim. Son olarak kitabı okuduktan sonra ciddi anlamda kelime hazneniz artacaktır. Ben çoğunun altını çizdim hepside çok değerli. İyi okumalar.
Tüneldeki Çocuk
Tüneldeki ÇocukSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,319 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
Ben Sait Faik’in kitaplarını hangi cümlelerle nasıl süsleyeyim de öveyim bilmiyorum. Hangi kitabını okusam bu en güzeli demek geliyor içimden. Beni çok sarsan şu cümlelerini yazmasam olmaz: “Dünya boyuna dönüyordu. Yine de insanlar rızıklarını çıkarabilmek için yırtınıyorlar, çırpınıyorlardı. Yine de günden güne daha çok çalışmaları, daha çok didinmeleri lazım geliyordu. Yukarıdan bunu tanzim eden hiçbir kuvvet yoktu.* Ancak insanlar birbirlerinin hakkını yememekle bu işe bir çare bulabilirlerdi. Bütün dünyada mesele gelip buraya dayanmıştı. Bütün dünyada insanlar bu işi düşünüyorlardı. Harpler bunu için oluyordu. Ancak insanların birbirini düşünmesi, haksızlık etmemesi, birbirini sevmesi, her insanın kendisi gibi bir varlık olduğunu anlaması şartıyla bu ekmek ve katık işi halledilebilecekti.” ~~~ Bu cümleleri defaatle okudum. Hatta öykünün birinde yine dişleri olmayan bir adama teselli verilirken adamın teselliye yanıt olarak: “Teselliye ihtiyacım yok! Sizin kuyumcu çarşısına dönen dişleriniz başkalarının etini, ekmeğini yemek için bir vesileyse ben halimden memnunum.” Demesi; Sait Faik’in, Nazım Hikmet’in, Orhan Veli’nin içlerinde taşıdığı kardeşlik duygusunun cümleleri değil mi? ~~~ Zaten insanlığın kaygısını her zaman şairler, yazarlar taşımıştır yüreklerinde.
Tüneldeki Çocuk
Tüneldeki ÇocukSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,319 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.