Ah Serenad
Kitabı ikinci kez okudum ama itiraf ediyorum 100 kere de okusam yine ilk kez okuyormuşum gibi heyecanlanır, üzülür, sevinir, şaşırır, ağlardım. Bu muazzam eseri okurken yakın tarihimizi bile bilmeden yaşayıp, binbir acılarla dolu bu evrende bilinçsizce dolaştığımıza üzüldüm. Birilerinin saçma sapan iktidar meselesi yüzünden, insanların birbirlerine kavuşamamış, katledilmiş ve türlü türlü acılar yaşamış olmaları hiçbir dinle, bayrakla açıklanamaz. İşte bu yüzden de kitabı okuduğunuz süre boyunca 'İnsanoğlu nasıl bu kadar zalim olur?!' diyip duracaksınız.
Kitapta Hepsinin mutluluğu iktidarın elinde zavallı bir konu haline gelmiş üç kadın ; Ayşe, Mari ve Nadia.
Dilleri, dinleri, ırkları farklı ama kaderleri aynı olan üç kadın. Bu kadınlardan Nadia ve aşkı, kocası profesör Maximilian Wagner' la acı dolu hikayesi. Ve tabi ki Struma dehşeti.
Mutlaka okunmalı ve okurken de yanı başınızda bilgisayarda araştırmalar yapılmalı. Bana göre bu eseri sadece okumak yetmez, bu eserden yola çıkıp geçmişin izi de sürmeli.
Kitapla kalın...