Renkkörleri Adası

Oliver Sacks

Renkkörleri Adası Gönderileri

Renkkörleri Adası kitaplarını, Renkkörleri Adası sözleri ve alıntılarını, Renkkörleri Adası yazarlarını, Renkkörleri Adası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Derin zaman duygusu beraberinde derin bir huzur, günlük yaşamın temposundan, hırgüründen uzaklaşma bilinci getirir. Volkanik adaları, mercan kayalıklarını görmem, hepsinden öte, Rota' daki sikad ormanlarında dolaşmam yeryüzünün eskiliğini, farklı yaşam biçimlerinin evrilip varlıklarını sürdürdüğü o tükenmek bilmeyen süreci yakından duyumsamamı sağladı. Şimdi içimde çok daha büyük, daha huzurlu bir kimliğe aidiyet hissi var; kendimi çok daha fazla evimde, yeryüzüyle yoldaş hissediyorum.
Hatırladığım kadarıyla ben de bu manzaraların içinde yer almaz, bir tabloyu inceler gibi onlara bakardım. İçine girmek, ağaçlara dokunmak, bu dünyanın bir parçası olmak isterdim -ama ağaçlar geçit vermezdi, Tıpkı geçmiş gibi bana kapalıydılar.
Reklam
Gökyüzü
Bir kez daha gökyüzüne baktım, aniden tuhaf bir yer değiştirme, bir yanılsama oluştu; gökyüzünde yıldızları değil, yıldızlara asılmış bir gökyüzünü gördüm;
Onsekizinci yüzyılda adaların kıt' alardan kopan kara parçalan, ya da belki de sualtına gömülen kıt'aların zirveleri olduğu (başka deyişle ada değil, anakaranın' devamı olduğu) düşünülürdü. En azından okyanuslardaki adalar için böyle bir devamlılığın söz konusu olmadığı, bunların okyanusun derinlerinden yanardağ olarak yükseldiği, hiçbir zaman anakaraya bağlanmadıkları, kelimenin gerçek anlamıyla insulae, tecrit edilmiş oldukları fikrini büyük oranda Darwin ve Wallace'a, onların adaların hayvan ve bitki örtüsü üstüne gözlemlerine borçluyuz,üstlerindeki canlıların orada hayat bulduğunu ya da dışarıdan geldiğini öğrettiler.
Birkaç yüz mil ötede Yap adasında Colonia adında bir şehir daha vardır -Mikronezya'nın her yerinde Colonia'lar ve Kolonia'lar bulunur- birkaç yıl önce buranın yaşlı bir sakini, E.J. Kahn'ın sorusunu şöyle yanıtlamış: 'Zamanında İspanyol olmayı öğrendik, Alman olmayı öğrendik, Japon olmayı öğrendik, şimdi de Amerikalı olmayı öğreniyoruz - bundan sonra bizi neyin beklediğini kim bilebilir?'
Bu kıpırtısız, bulutsuz enginlik insana muazzam bir rahatlık veriyor ve düşüncelere sürüklüyor -ne var ki, duygulardan arındırılmış ortamlarda olduğu gibi, insanı ürkütüyor da. Enginler hem heyecanlandırır, hem ürkütür- Kant buna güzel bir karşılık bulmuştu: 'Ürküten Yücelik.'
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.