Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Popular Science Türkiye - Sayı 131

Popular Science Türkiye Dergisi

Popular Science Türkiye - Sayı 131 Sözleri ve Alıntıları

Popular Science Türkiye - Sayı 131 sözleri ve alıntılarını, Popular Science Türkiye - Sayı 131 kitap alıntılarını, Popular Science Türkiye - Sayı 131 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nükleik asitler ve genetik üzerine yapılan çalışmalar o kadar önemli ki 1957'de Alexander Todd ile başlayan ve 2020'de Emmanuelle Charpentier ve Jennifer Doudna'ya giden süreçte 30 ayrı bilim insanı, bu alandaki araştırmaları ile Nobel Ödülü kazandı.COVID-19 aşısının dünya çapında kazandığı başarı, bu teknolojiye yapılan yatırımları ve bu teknolojinin farklı alanlarda kullanılmasını hızlandırdı. 2021 yılına kadar FDA tarafından onaylanmış 17 yeni ilaç bunun somut kanıtı. Ayrıca değişik fazlarda çalışmaları süren 41 ayrı ilaç da yeni teknolojinin ne kadar gelişmekte olduğunun göstergesi. Bu ilaçların hepsi aşı değil; bir bölümü kansere karşı etkili. Bunun yanı sıra, bu ilaçlar; lipid metabolizması bozukluklarından, hormonal bozukluklara ve diyabet tedavisine giden çok farklı yaygın hastalıkların da tedavileri için yeni bir dönemi başlatıyor. Aşılar konusunda da sözünü ettiğim paninfluenza aşısı yanında sıtma ve tüberküloz aşıları için de araştırmalar hızla sürüyor.Ancak gelişmeler sadece aşılar veya yeni tedaviler ile sınırlı değil. İnsan Genom Projesi sonrasında açılan bu yeni yolda, tıpla ilgili her şey değişmeye başladı. Artık hastalık tanılarında çok daha hassas yöntemler kullanabiliyoruz.
Sonsuzluk Nedir ?
Basitçe düşünce tarihinin başladığı ve bize aktarıldığı ilk andan itibaren sonsuzluğu üç farklı biçimde kurgulamak, sorumuzun ilk cevabı olmuştur. Bu nedenle sonsuzluk 1.Gerçek Sonsuzluk 2. Potansiyel Sonsuzluk 3. Aşkın Sonsuzluk olarak karakterize edilir. Bu sonsuzluk, birbirinden özellik bakımından ayrılmıştır. potansiyel sonsuzluk kavramı, sonsuzluğu zaman içinde gelişen sınırsız veya sona ermeyen bir süreç olarak alır. Gerçek sonsuzluk kavram ise sonsuzu zamansız ve eksiksiz olarak ele alır. Aşkın sonsuzluk üç kavram arasında en az kesin olanıdır ve metafizik ve teoloji tartışmalarında, insan anlayışının veya insan yeteneğinin aşkınlığını önermek için daha yaygın olarak kullanılır.
Reklam
EGZERSİZ SAATİ YAĞ YAKIMINI ETKİLİYOR PNAS dergisinde yayımlanan bir makalede bilim insanları, fareler üzerinde yaptıkları deneyler sonucunda günün farklı saatlerinde yapılan egzersizlerin, yağ yakım oranlarını farklı düzeyde etkilediğini keşfetti. Bulgulara göre fareler, insanlarda öğleden önceki saatlere denk gelen dönemlerde egzersiz yaptıklarında, insanlarda akşamüstü saatlere denk gelen dönemlerde yaptıkları egzersize kıyasla iki kat daha hızlı yağ yakabiliyor. Gıda alım miktarından bağımsız olarak bu etkinin gözlemlendiğini belirten araştırmacılar, insan fizyolojisi ve metabolizması için önemli örnek teşkil eden farelerde görülen bu sonuçların insanlar için de genellenebileceğini söylese de yeni araştırmaların daha net sonuçlar ortaya koyacağı da belirtiliyor.
Şekerleme Rehberi
Tarihin en büyük düşünürleri, uyuklamanın iyi bir şey olduğunu söylüyor ve bilimsel literatür de haklı olduklarına dair kanıtları ortaya koymaya başladı.Son yıllarda araştırmacılar, kısa süreli bir kestirmenin bellekten yaratıcılığa, kardiyovasküler sağlıktan bağışıklığa kadar her şey için iyi geldiğini keşfettiler. Görünen o ki kestirmek bir süper güç ve hem zihni hem bedeni yeniliyor. Hatta bazıları bunun kamu sağlığı önerileri listesine alınması gerektiğini söylüyor zira hepimiz çok yorgunuz.
Hepimizin bildiği bir kural vardır: Erken tanı koyulan kanserler çok daha iyi tedavi edilir. Tanı koyarken de gerçekten çok dikkatli olmak gerekiyor. Somut bir örnek vereyim: En sık görülen bir diğer kanser türü olan akciğer kanserinde de durum farklı değil. Burada kanser hücresi belli bir boyuta geldiğinde görüntülenebiliyor ve bu süreç içerisinde önemli bir zaman kaybı söz konusu oluyor.Tıbbın yeni döneminde kanserleri önceden saptayabilecek yeni bir yöntem, geçtiğimiz aylarda onay aldı. Bu yöntemde plazmada parçalanmış kanserli hücrelere ait, dolaşımdaki DNA parçaları (ctDNA) tespit edilerek şimdiye kadar tarama testleri ile tespit edilemeyen 50'ye yakın kanser için ön tanı koyulabiliyor ve kişi hangi kanser için ön tanı aldıysa o organa yoğunlaşılarak klinik belirti öncesi tanı koyulabiliyor.
Kara Deliklerin Ağırlığını Ölçmek
Astronomlar kütleyi birkaç farklı yöntem kullanarak hesaplayabiliyorlar.En kolayı sistemin parçası olan bir nesnenin kütlesini hesaplamak. Sistemdeki nesneler ne olursa olsun (iki yıldız, bir yıldız ve bir nötron yıldızı veya bir yıldız ve bir kara delik olabilir) yörüngeleri Kepler'in hareket yasalarına uyuyor. Bu yasalar bilim insanlarına, nesnelerin hızı ve ortak yörüngelerini kullanarak kütlelerini hesaplama imkânı veriyor. Ayrıca, bir nötron yıldızı ve bir kara delik gibi iki nesne birleştiğinde, ortaya çıkan kütle çekimi dalgaları, astronomlara bu nesnelerin kütlelerinin ne olduğunu ve birleşimden sonra ortaya ne kadar kütleye sahip bir nesne çıkacağını da söylüyor.
Reklam
Binaların depreme karşı dayanıklı olmasına yardımcı olan denenmiş ve kullanımdaki bir teknoloji olan şok emicilerin Otomobillerde yoldan gelen sarsıntıyı gideren amortisörleri hepimiz biliyoruz. Amortisörler, zıplayan süspansiyonun kinetik enerjisini hidrolik sıvı aracılığıyla dağıtılabilecek ısı enerjisine dönüştürüyor ve bu sayede titreşim hareketlerini yavaşlatıp büyüklüğünü azaltıyor. Fizikte buna sönümleme deniyor, bu yüzden bazı amortisörlerin bir adı da sönümleyiciler.Sönümleyicilerin depreme dayanıklı binalar inşa etmek için de kullanılabileceği ortaya çıkalı epey oluyor. Mühendisler genelde sönümleyicileri çok katlı bir binanın her katına koyuyor. Bir tarafı kolona, diğer tarafı ise kirişe bağlanıyor. Her sönümleyicide içi silikon yağı ile dolu bir silindirin içinde hareket eden bir piston kafası bulunuyor. Deprem vurduğunda, binanın dikey hareketi, her sönümleyicideki pistonun yağa baskı yapmasına neden oluyor ve depremin mekanik enerjisi ısı enerjisine dönüştürülüyor.
Atomların İçine Bakmak Nükleer fizikçiler; ABD Enerji Bakanlığının (DOE) Brookhaven Ulusal Laboratuvarındaki Rölativistik Ağır İyon Çarpıştırıcısını (Relativistic Heavy Ion Collider-RHIC), atom çekirdeklerinin şeklini ve içindeki ayrıntıları görmek için kullanmanın yeni bir yolunu buldular. Yöntem, altın iyonları çarpıştırıcıda hızlanırken onları çevreleyen ışık parçacıklarına ve daha önce hiç görülmemiş yeni bir kuantum dolanıklık türüne dayanıyor.Bir dizi kuantum dalgalanması boyunca ışık parçacıkları (fotonlar) atom çekirdeğinin içindeki proton ve nötronları oluşturan kuarkları bir arada tutan gluon parçacıklar ile etkileşime giriyor. Bu etkileşimler sırasında hızla iki farklı yüklü piona (w) bozunan bir ara dönem parçacığı ortaya çıkıyor. Bilim insanla nw+ (pi artı) ve w- (pi eksi) olarak adlandınlan bu parçacıklanın, RHIC in STAR dedektörüne çarpma açılarını ve hızlarını ölçerek geriye doğru bakabiliyor ve foton hakkında bilgi edinebiliyorlar. Dahası bu bilgiyi kullanarak atom çekirdeğinin içindeki gluonların dizilimini daha önce hiç olmadığı kadar net bir şekilde haritalamaları mümkün oluyor.
Büyük Patlama Esnasında Neden Eşit Miktarda Madde ve AntiMadde Oluşmadı?
Bilim dünyasında evrenle alakalı en büyük gizemlerden biri olan bu konu, hâlâ tatmin edici bir yanıt bulabilmiş değil. Güncel teorilere göre Büyük Patlama esnasında parçacık ve antiparçacık çiftleri oluştu. Bu parçacıkların kütleleri, erken evrendeki yoğun radyasyondan geliyordu. Evren soğudukça, garip bir durum meydana geldi ve tekrar birleserek enerjiye dönüşmesi gereken bu parçacık çiftleri, dönüşümlerini milyarda birlik bir hata payiyla gerçekleştirdi. Üstelik hata payı neticesinde geride kalan parçacık, her zaman maddeye aitti. Günümüzde gördüğümüz maddenin varolabilmesinin sebebi, bu milyarda birlik anomaliden geçiyor
Depremde Hava Yastığı Teknolojisi
Şimdi bazı Japon mühendisler temel izolasyonunu yeni bir seviyeye taşımayı planlıyor. Geliştirdikleri sistem aslında bir binayı hava yastığı üzerinde havaya kaldırmaya dayanıyor. Binadaki sensörler bir depremin sismik aktivitesini tespit ediyor. Sensörler ağı, bir hava kompresörüyle iletişim kuruyor ve bu kompresör uyarıyı aldıktan sonra yarım saniye içinde bina ile temeli arasına hava pompalıyor. Hava yastığı yapıyı yerden 3 santimetre kadar kaldırarak onu yıkıcı deprem güçlerinden uzaklaştırıyor. Deprem durduğunda kompresör kapanıyor ve bina temeline geri oturuyor. Bu teknoloji henüz geliştirilme aşamasında.
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.