Bir Psikiyatrın Not Defterinden

Madalyonun İçi

Gülseren Budayıcıoğlu

Madalyonun İçi Gönderileri

Madalyonun İçi kitaplarını, Madalyonun İçi sözleri ve alıntılarını, Madalyonun İçi yazarlarını, Madalyonun İçi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık o adamı aramak yok, sakın unutma. Tamam, aramam. Çok garip ama bu kız iyi olmak istemiyor. Kendine kurduğu bu yalancı dünyadan çıkmayı, yeniden eski günlere dönmeyi hiç istemiyor. Böyle bir hastayı tedavi etmek ne kadar zor. Yalan da olsa insana önemli ve değerli olduğunu hissettiriyor. Kenarda köşede kalmış, kimsenin fark etmediği, ilgilenmediği, sevmediği, değer vermediği ve önemsemediği biri olmak yerine, sonunda assalar bile bütün dünyanın televizyonlarda izlediği, gözlediği, önemsediği, sevdiği ya da nefret ettiği biri olmayı istiyor. Sevmek, sevilmek, heyecanlanmak, özetle, yaşamak istiyor...
Geçen akşam yine telefonla aradım onu. Benimle konuşmuyor. Defalarca özür diledim beni affetmesi için ama hiç yanaşmıyor. Ne diyor sana? Önce "Benden neden özür diliyorsunuz, ne demek istiyorsunuz," filan diyor, sonra da yüzüme telefonu kapatıyor. Benimle açıkça konuşmuyor. Onu rahatsız ediyormuşum. Öyle diyor bana. Aslında kalbi kırıldı, benim sesimi duymaya bile tahammülü yok. Belki de beni hâlâ çok seviyor. Acaba bu akşam yine arayıp teklifini kabul ettiğimi, onunla evlenmeye hazır olduğumu söylesem, O adamı tekrar aramasan daha iyi olacak gibi geldi bana çünkü seninle konuşmaya niyeti olsaydı, şimdiye kadar telefonlarına cevap verir, en azından telefonu yüzüne kapatmazdı. sana kızıyor galiba. Haklısınız. Çok üzerine gittim. Öyle çaresizim ki... Beni kimse anlamıyor. O da benimle konuşmuyor. Tek başıma, yapayalnız kaldım.
Reklam
O tam bir Anadolu çocuğu. Onun kitabında böyle ahlaksız şeylere yer yok. Beni saf ve temiz bir kız zannettiği için sevmiş. Asıl ahlaksız olan bunu sana yapan öğretmen. Eğer ortada bir suç varsa bu tamamen öğretmene ait. Üstelik sen o zamanlar henüz çok genç bir kızmışsın.
Sizinle konuşarak neyi çözeceğiz yani? Konuşarak pek bir şeyi çözemeyeceğimiz belli. Siz istemedikçe ben size yardımcı olamam. Üstelik dokununca her şeyi düzeltiveren bir sihirli değnek henüz icat edilmedi.
Şu kadınlar ne garip mahluklar. Duygusal durumları ne kadar çabuk değişebiliyor. Küçücük şeylerden nasıl da hemen etkileniveriyorlar. Bir anda dünyanın en mutsuz en kederli, en suçlu insanı iken, nasıl da kolayca gökyüzünün en üst katına çıkabiliyorlar. Sevgileri, tutkuları uğruna neleri göze alabiliyorlar. Onlar için yaşamın temel şartı Sevilmek. Aşk'la Tutku'yla sonsuza kadar Sevilmek ve asla Vazgeçilmemek. Her şeyi affedebilirler ama Sevilmeme'yi Asla. Sevgisiz bir dünyada kadınlara yer yok. Bir kadın olarak onları ne kadar iyi anlıyorum bilseniz. Kadınlar varolmaya devam ettikçe dünyanızdan sevgi hiç eksik olmayacak. Canları, kanları pahasina bile olsa...
Yapma Jale. O adam sanki başkasıymış gibi konuşma. Seni etkileyen, heyecanlandıran, âşık olduğun kişi kocan KEMAL. Ama Kemal'in iki yüzü var. Bir yüzü seninle ilişki kurmuyor, sana duyduğu sevgiyi, tutkuyu, aşkı belli etmiyor. Hiçbir şeyi paylaşmıyor. İkinci yüzü ise bütün bunları tam da senin istediğin gibi yapıyor. Ama dik kat et bunları yazarak ifade edebiliyor. Aynı adamın bu ikinci yüzü nü tercih etmen doğal değil mi? Bundan o da hoşlanmasa, haz almasa bunu aylarca sürdürür müydü? Doğru, bundan hoşlanmasa bu kadar güzel yazabilir miydi? Yazamazdı. İşte sen de, sana bu kadar içten yazan ve seni gerçekten seven bu adamı bir kere daha sevdin. - Sevdim. Sonunda kocanla kocana ihanet ettin. #Dipnot: ...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.