Tüm romanlarda, hikâyelerde veya masallarda insanın kendi içine yaptığı yolculuk anlatılır ve içindeki mucizeyi bulması söylenir. Her birimiz hayatımız boyunca bir mucize bekleriz. “Mucize yoktur.” dediğinizde; haklısınız, gerçekten artık sizin için mucize yoktur. “Mucizelere inanıyorum.” dediğinizde de haklısınız. Mucizenin anahtarını bulmuşsunuz ve sadece kapı kolunu çevirmek kalmıştır. Gizli bahçelerinizi keşfederek çiçekler açmaya, üzerinize peri tozu serpildiğinde var olmayan ülkelere doğru uçmaya, bir tavşan deliğine düşüp harikalar diyarında uyanmaya ya da posta kutunuzda hayatınızın mektubunu bulmaya hazırsınız demektir. Tolstoy der ki; “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar; ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” Peki siz yolculuğa çıkıp mucizeyi arayan mı, yoksa mucizenin kendisi mi olmak isterdiniz? Bu kitapta, kitapla tanışma maceralarını yazan, kendi yolculuklarında kitapları dost edinmiş “kitap avcılarının” yola çıkış hikâyelerini okuyacaksınız. Sosyal medyada “Bookstagram” olarak bilinen, nitelikli kitap okuyan, okuduklarını anlatarak sayfalarında paylaşan kitap bloggerlarının bir araya gelerek yazmış olduğu öyküleri bu kitapta topladık. Gelin hep birlikte onların hayatlarında kaybolalım ve kahramanın sonsuz yolculuğunda kitapların önemini bir kez daha anlayalım.