İnsan bazı olayları yaşamanın heyecanını kaybedince, aynı olaylar tekrar yaşarken daha ustalaşıyor; yaşamanın akışına kapılmadığı için daha üstün bir yaratıkmış gibi görünüyor başkalarına. Oysa duyarlık bitmiş.
İnsan yarımyamalakların hikâyesini ömür boyunca anlatabilir mi? Bu belki de dayanılmaz bir gerginliği ömür boyunca yaşamakla mümkün olur. Böyle bir sinirliliğe ne kadar katlanılabilir? İnsan her an kendini parçalayarak, kendi etinden kanından vererek yaşayabilir mi? Gerçeği aramak bu mudur? Böyle olanları görünce, bu sinirin insanı nasıl dondurduğunu gözledikçe, dehşet içine düşüyorum. Herşeyi yarım yapmış olmanın dehşeti de var bunun içinde. Yeni bir şık belki de tam bilmekle mümkün olur.