Jane AUSTEN Emma'nın en sevdiği romanı olduğunu söylese de Jane AUSTEN denince benim aklıma hep Aşk ve Gurur gelir. Romanların baş kahramanlarının kadın olmasını ve bu kadınlara özel nitelikler verilmesini, kadınların gücünün ön planda tutulmasını seviyorum; Jane Eyre gibi. Emma adlı bu romandaki her karakter ayrı bir roman konusu edilebilirdi, hepsi ayrı ayrı psikolojik olarak incelenebilecek karakterler. Emma'nın gözlemlerini, zaman zaman kibirli oluşunu, yaptığı ama çoğu zaman başarıya ulaşamadığı çöpçatanlıkları tebessüm ederek okudum. Emma evlenmeyi asla düşünmeyen bir karakter, babası da bu kararı sonuna kadar destekliyor ancak roman boyunca hangi şanslı erkeğin Emma ile evleneceği konusunda kafa yormak ve en nihayetinde cevabı bulmak da keyifliydi. Noktalama işaretlerinin yersiz, gereksiz kullanımı canımı sıksa da "ayrımlamak, ayırdında olmak, duralamak, ünlemek, şaşalamak" gibi unutulmaya yüz tutmuş fiilerin ve günümüzde çok kullanılmayan "içerlek, eğlenti, koygun, girgin, çeyizsiz çimensiz" gibi isimlere, sıfatlara ve ikilemelere yer verilmesini de takdir ettim.
