“İhtiyar Malik, oda kapısını arkadan sürgülemiş, önünde sessiz sessiz ağlıyor, mahallenin sırtını döndüğü kocaman göl ise ikindi güneşinin ölgün sarısı altında kocaman bir denizi hatırlatarak hafif hafif dalgalanıyordu.”
1934'lerin Çukurovası'nda bir işçi mahallesinde güzelliğiyle dikkat çeken Boşnak kızı Cemile'nin Katip Necati ile olan aşkından bahsediliyor. Rivayet odur ki Orhan Kemal çırçır fabrikasında katiplik yaptığı dönem aynı fabrikada işçi olan Nuriye hanım ile evlenir. Kitabın konusuna tekrardan gelecek olursak işçi sınıfının ekmek parası mücadelesini, iyi ve kötünün, zengin ile fakirin sosyolojik hayatını gayet akıcı bir dil ile aktarıyor. Benim dikkatimi çeken noktalar; yöresel ağızı çok iyi kullanması ve hiç bilmediğim deyim ve atasözlerine yer vermiş olması. Açıkçası yıllardır dedemden duyduğum yöresel ifadeleri ve deyimleri not alır, yazarım. Bu kitapta benim için çok güzel bir kaynak oldu.