Keşke bu kitap bir roman olsa idi; keşke eserde geçen ülke ve olaylar tamamen hayal mahsulüdür denilebilse idi... Çünkü o kadar acı ve hüzzam bir macera ki Adnan Menderes'in yaşadıkları, bütün bunların gerçek olduğunu düşünmek bile insanın içini yakıyor. Özellikle sf. 241'deki fotoğraf, derin bir acı bırakıyor gönüllerde...
Yaptıklarıyla aradan geçen bunca zamana rağmen halen derin bir sevgi ve saygıyla hatırlanan rahmetli Menderes ve arkadaşlarını daha iyi tanımak için mutlaka okunması gereken bir eser. Onu katledenleri kim, hangi sıfatla hatırlıyor, Türkiye'nin başvekilini hangi duygularla anıyoruz? İşte fark tam da burada...