Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

dilan

Sabitlenmiş gönderi
Çocuktum, yirmi yaşıma rağmen.
Reklam
Bir hayli tedbir alarak derinliklerin etrafında döneniyor, onlardan birkaç baş dönmesi sızdırıyor ve tüyüyorum; bir "Uçurum dolandırıcısı" gibi.
Her düşünce, bir tebessümün yıkıntısını andırmalıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zihnin ıstıraplarında bir ağırbaşlılık vardır ki beyhude yere kalbinkilerde de aranır. Kuşkuculuk kaygının zarafetidir.
Temel bir yanılgı olmasından da evvel hayat, ne ölüm ne de şiirin düzeltmeyi başarabildiği bir zevksizliktir.
Reklam
Her şeyi dışarıdan görmek, dile sığmazlığı sistemleştirmek, hiçbir şeye çekinmeden bakamamak, başkalarının görüşlerinin dökümünü yapmak!.. Bir eserin her yorumu kötü ya da yararsızdır; zira her şey, doğrudan yapılmadığında geçersizdir.
Her şeyin fakir elbiseleri gibi lime lime, nem almış sıvalar gibi parça parça döküldüğü zaman, yalnız sen varsın insan. Yalnız sen varsın.
aklıma "İbrahim putları yık elindeki baltayla, putların yerine yenisini koyan kim?" dizesini getirdi bu. yıkım ve yaratım bazen aynı şeylerdir yani hiçbir şey. hiçbir değerleri yoktur birbirlerine yaklaştıklarında. bir yeni put inşa etmek için bir büyük yıkıma sebep olmak yalnızca vakit kaybıdır.
dilan

dilan

@illicitdln
·
02 Mayıs 22:51
Her şeyi yıktıktan sonra kendini de yıkmayan bir kitap, bizi beyhude yere azdırmış olurdu.
Her şeyi yıktıktan sonra kendini de yıkmayan bir kitap, bizi beyhude yere azdırmış olurdu.
Bir yazarın "kaynakları" utançlarıdır; bunu kendinde bulamayan ya da bundan kaytaran kişi, ister istemez aşırmaya ya da eleştiriye yönelecektir.
Reklam
Edebiyatı yapmacığından arındırmak, onun gerçek yüzünü görmek, felsefenin elinden zırva dilini almak kadar nazik bir iştir. Zihnin yarattıkları, ıvır zıvırın çehre değiştirmesinden mi ibaret? Ve yalnızca dile getirilmişin dışında, sırıtma veya irade yitiminde mi biraz cevher var?
Her kelime canımı yakıyor. Halbuki çiçeklerin ölüm üzerine gevezelik edişini duymak ne tatlı olurdu!
Varlıklara hiçbir kelimenin köstek olmadığı çağlara, ünlemin özsözlülüğüne, sersemliğin cennetine, deyişler öncesindeki neşeli alıklığa geri dönsek ne olurdu sanki!
İntiharı haklı çıkaran sebeplerden biri olarak devlet dairelerinde düşülen müşkül durumların anılması ( "the law's delay, the insolence of office") , Hamlet'in söylemiş olduğu en derin şey gibi görünür bana.
%21 (23/106)
Burukluk
BuruklukEmil Michel Cioran
8/10 · 2.688 okunma
224 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.