Bir bohça elbise al, yavaşça ayrıl. Kaçma ama git. Bu kadar, çok tatlı: kaçma ama git... Ya da bağır yüksek sesle, yüksek ve doğrudan ve sonsuz, kapalı ve sakin gözlerle. Ben küçük kırmızı ışıkları buluncaya kadar yürü. Bir başlangıçta ya da sonda olduğu kadar titrek. O da ölüyor muydu yoksa doğmakta mıydı? Hayır, gitme: âna bağlı kal, esrik bir bakışın boşluğa takıldığı gibi, Sessiz, havada sabit...