Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Eda
Eda
@icimdekiroman
194 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Kitap tanıtımı yeterince konuyu özetliyor aslında. Seri katil şüphesi kitap ismi olacak kadar uzun sürmüyor. O yüzden kitabın ismini ve kapağını bunun üzerinde durarak yapmalarını yanlış buldum. Ve beğenmedim ilgi çekici değil.
Akıcı güzel bir konusu var. Klasik romantik komedi türü ama bir tık daha oturaklı ciddiydi bence. Phoebe nin bu katil takıntısı bazen okumayı inanılmaz zorlaştırdı çok sıktı bunalttı. Bence bu kadar olmamalıydı. Onun dışında Phoebe tam bir oğlak kadını çok tanıdık yön gördüm, özellikle ilişkiler konusunda. Sam uzun zamandır okuduğum en tatlı erkek karakter. Anlayışlı, kibar, sakinliği ve aşk adam olması beni aldı götürdü. Uzun süredir roman okuyamıyorum bunu da birqz uzatsam da iyi bir başlangıç oldu.
Yakın bir gelecekte geçen bir polisiye roman. İşlenen bir cinayet ile polis memuru Eve Dallas ile tanışıyoruz. 14, 15 sayıda bir roman serisinin ilk kitabı. 1995 yılında yazılmasına rağmen geleceğe dair tasfirleri güzeldi.
Çok kısa bir biraz daha uzun olup son kısmının biraz daha çetrefilli olmasını bu kadar kısa sona ulaşmasını istemedim. Eve nin travmasının bu kitapta da aynı olmasını istemezdim. Spoiler vermek istemiyorum ama temel aldığı konusu çok kötü. Gerçek hayatta zaten kadına, çocuğa ve hayvana şiddeti görüyoruz. Keşke bu kitapta görmeseydik. Polisiye anlamında çok üst düzey değil. Benim 3 şüphelim vardı sonra eledim 2 ye düştü onlardan biri çıktı zaten. Küfür etmek istiyorum, bu konuda çok kesinim bu tür olaylar için ben idam isteyenlerdenim.
Seri hem polisiye bilimkurgu ve içinde de aşk olmasıyla beni içine çekti.
Ama Roarke olay. Kitabın bütün romantik yükünü karşılıyor. Aşk adam ya. Bayıldım ona. Okuyanlar benim kadar romantik bulamayabilir ama ben oğlak burcu olarak aşk adam =Roarke. Roarke de 2023 ağustos da doğmuş şuanda 5 aylık bir bebek bu da tatlı bir detay oluyor.
Serinin ilk romanında sonra beklentim yükseldiğinden midir bilmiyorum, hiç beğenmedim yarım bıraktım.
Kısa olmasına rağmen ilk çeyreğinde sıkıldım. Konusu prj heyecanlı değildi. Karakterlere de ısınamadım. İlk romandaki polisiye havasından sonra heyecansız geldi sanırım. Ama yazarın kalemini beğendim diğer seri kitapları çevirilirse başka eden kardeşlerin diğer üyelerinin hikayesine bakarım. Normalde yarım bıraktığım romanlara yorum yazmam bu hayal kırıklığımı belirtmek istedim.
Okur Takip Önerileri
Tanıtımını okuduğumda heyecanlandığım olurken de beni sürükleyip götüren bir kitap oldu. Ama olayları ve sonunu okuduktan sonra hatta okurken de keşke başlamasaydım dedim. Beni duygudan duyguya sürüklediği için.
2.Dünya savaşın döneminde Nazilerin Polonya'yı işgal etmesiyle orda yaşayan yahudi Emma' nın hikayesi. Emma üniversite de
Historical romance tarzı güzel bir roman olmuş. Her şey ayarındaydı. Anlatım tarzı ve karakterleri sevdim. İki çocukluk arkadaşının aşkını anlatıyor özünde. Aşk mı bence değil dostluk ve tutkunun güzel birleştiği bir ikili ve evlilik için ikisi yeterli oluyor. Bu tarzda genelde her yer aşk olur. Burda aşk yoktu ben hissedemedim ama sevgi kesinlikle vardı . Dostlukları çok güzeldi, kendilerinin de dediği gibi birbirini dengeliyorlar. Kadın delidolu adam da mantıklı. Başucu kitabı olarak okuduğum için kısa bir roman olmasına rağmen uzun sürede okudum. Bu tarzı ve romantik roman sevenlere tavsiyemdir.
Çok kısa bir roman olmasına rağmen ikinci yarıyı özlelikle sıkılarak ve sırf bitirmek için okudum. Bu tarz romantik komedi romanlar çok okuduğum için konu işleyiş vs çok klasik. Hiç yenilik yoktu. Bana tek katkısı örgü örmeye teşvik etti.
Spoiler içerir
Üst üste 2 romanı yarım bıraktıktan sonra bu hikaye iyi geldi. Romantik dram bir roman. İçinde biraz da polisiye atılmış. Çok da iyi bir polisiye değil sonu daha güzel olabilirdi.
Kitabın başında Frank olduğunu düşünmüştüm ama sonunda olayın içinde karısı da olmasına şaşırdım. Ama keşke Frank hemen çözülmeseydi. Ama bu kitaba zayıf bir polisiye asıl konu romantizm. Ben bu çifte bayıldım onunda söylemeden geçmiyim. Amcaya da çok üzüldüm. Kısa hoş bir romandı. Serinin diğer kitaplarını da okumak isterim inşallah kısa sürede çevirisi yapılır.
Çerezlik bir kitap. Yormayan, eğlenceli, kısa ve klasikti. Romantik komedinin içine birazcık polisiye eklemişler. İki baş karakterin ağzından bölümlerde değişerek ilerliyor. O kısmı sevmedim ben. Sadece bir karakterin bakış açısıyla anlatılsa daha güzel olurdu.
Erkek karakterlerin İç dünyasını, bakış açısını bir kadın yazınca biz okuyunca gerçekçi olmuyor. O kadar belli ki bir kadının yazdığı. Hayal ürünü bir erkek oluyor o zaman. O yüzden keşke biz Myles ın bakış açısını görmeseydik. Hem serseri adam olsun hem de o kadını bulunca pamuk olsun . Genel anlamda sevdim okumaya tekrar başlamak için güzel bir roman oldu benim için.
Romantik sever ben bile bu kadarını kaldıramadım. Yazarın anlatım tarzı o kadar itici ki. Sanki polyanna yazıyor. İyiler iyi kötüler kötü. Başrolleri ilahlaştırması sinir bozucuydu. Melek gibi kalbinde kötülük olmayab olan bir kız. Güçlü yakışıklı vs vs bir adam. Zorla betimlemeli paragrafları atlayarak bitirdim. Ki bunu daha önce hiç yapmamıştım. Hikayenin konusu güzel aslında ama yazarın anlatım tarzı ve üslubunu hiç sevmedim.
Klasik bir Julia Quinn romanıydı. 19.yy İngilteresinde geçen romantik bir hikaye. Bridgerton dünyasında geçiyor. Hazır yaratılmış bir evrenden hikaye üretmek bana kolaylık gibi geliyor. Keşke o dünyadan olmasaydı hikaye. Bridgerton serisindeki berbat müzikali yapan ailenin kızının hikayesi diyebilirim. İki çocukluk arkadaşın birinini sevmesini konu alıyor. Platonik bir hikaye değil sevdiğim kısmı o oldu. Bir süre sonra ikili birbirine bakmakla kalmıyor görüyorlar. Bakmak ve görmek ayrı şeyler. Okurken hep bunu düşündüm.
Şu hastalık kısmına fazla zaman ayrılmış okurken sıkıldım. Az sayfalı baya aşko kuşko hikaye. Ben her türde romantik seviyorum zaten. Seven kadınlar bayılır. Ben uzun zamandır roman okumuyorum başları bayağı sürükledi 1 günde bitirdim.
Çok uzun zamandır kitap okumuyorum. Filmler diziler derken çok uzak kaldım. Karşıma tesadüfen çıkan bu roman bir başlangıç olur inşallah.
Öncelikle adı gibi anlaşmalı bir evlilik hikayesi bir dönem romantik romanı. Film falan olsa asla izlemeyeceğim bir konu ama roman olunca bir de dönem okuyasım geldi. Biraz sıkıcıydı konu ve işleyişi. Saçmalıklar da çoktu. Mizah anlayışını karakterlerdeki sevdim. Ortalama altında kalan bir romandı.
Yazarın okuduğum ilk romanı. Genel anlamda sevdim. Ama bazı gereksiz olaylar atılsa daha kısa ve daha akıcı oldurdu. Bazen sıkıldım ama sürükleyiciydi de bir yandan. Profesörün hikayesi yazılsa sadece yada Maya kısımları daha kısa tutulsa memnun olurdum. Doğu, batı, İslamiyet ve Türkiye gündemine değinen gerçek hikayelere dayanan bir roman olması özel yapıyor.
Roman beklentimin altında kaldı. Övgü dolu birçok yorumu okumasam sadece arka kapağına baksam kesinlikle okumayacağım bir romandı. Övgüler aldanıp beklentimi yüksek tuttum ama bundan daha güzel birçok romantik komedi okumuşluğum var.
Çok klişeydi, yalanlar, sırlar, çiftin tanışması ayy yaz dizisi gibiydi. Karakterlerin duygu geçişleri o kadar ani oldu ki şaşırdım çoğu yerde. Aralarındaki aşkı da mizahı da bana geçirmedi yazar. Çok uzun geldi bana kayda değer bir olay olmadan bu kadar sayfa doldurmak şaşırtıcı. Okurken çok sıkılmadım ama bitse de gitsek havasına çok girdim.
Ben 6, 7 puan veririm en çok ama şuanda okur puanı 9 ben şok.
Karakterleri çok sevdim. Ama bu hikayede harcanmışlar. Olay klasik intikam biraz da sırlar üzerine kurulu. Ama yazarın anlatım tarzı ve gereksiz olaylar yüzünden biraz sıkıcıydı. Roman bittiğinde başlangıç ve son kısım arasında pek ilerleme olmamıştı. Bütün gelişmeler son 30 sayfada yaşandı. Bu sırlar heyecan biraz daha hikayenin geneline yayılmalıyıdı.
Kısaca bu tarz birçok kitap okumuş biri olarak. Karakterleri çok sevdim ve özgün buldum. Konu klasik ve kötü işlenmişti. Daha güzel yazılabilirdi.
Arka kapağında ki tanıtımı beğenmediğim için ertelediğim bir kitaptı. Övülen yorumları görünce şans verdim ve sevdiğim bir roman oldu.
İlk 100 sayfayı işlerim yüzünden parça parça okudum ve konu sarmadığı için bırakmayı bile düşündüm. Ama devam ettim ve geriye kalan kısımları iki günde bitirdim.
Dediğim gibi arka kapakta yazandan daha fazlası var kitapta. Giriş kısmı biraz sıktı ama gelişme ve sonuç güzeldi. Ters köşe bir final var romanda.
Ben bütün karakterleri sevdim. Çok samimi ve içten diyaloglar vardı. Blue nin hüznünü, sevincini, acısını paylaştım. Aşk ve gurur romanına da gönderme vardı. Bay Darcy e bayıldım. Kalp.
Her kız çocuğu annesinin kaderini yaşar sözünün hayat bulmuş hali gibi roman. Gerçek hayatlarda böyle olmamamsı dileğiyle...
