Öyle durumlar olur ki. adını. öz adını ansıman bile yeterlidir. Bir çiçeğin adı bile yeterlidir.
Sevdiğinin (yani bir başka insanoğlunun ya da kızının) adı çok yeterlidir.
Bu senin yaşama nedenin bile olabilir.
Hârûnürreşid, İmam Mâlik hazretlerinin eseri olan el-Muvatta kitabını Kâbe-i Muazzama'ya astırıp bütün müminleri onun gereğince amel etmeye mecbur etmek isteyince İmam Mâlik buna rıza göstermemiş ve, "Ey müminlerin emîri, bunu emretmeyin. Çünkü Resûlullah'ın ashâbı bazı fürûlarda ihtilaf ederek memleketlere, beldelere dağılmışlardır." demiştir.
İbn Sa'd ve İmam Beyhakî'nin rivayetlerine göre Hz. Ebû Bekir, "Efendimizin ashâbından ortaya çıkan ihtilaf, diğer insanlar hakkında rahmettir." buyurmuştur.
İşte bu hadis-i şerif, Asr-ı saadetten sonra, çağların en hayırlısı olan sahabe zamanından itibaren -ki irşat ve hidayet zamanıdır- meselelerin fürûunda alimler arasında ihtilaf ortaya çıkacağına dalalet eder. Çünkü bazı hadiselerde ihtilafa düşen sahabenin her biri fıkıh ve rivayet ile meşhur olduklarından her birinin sözünü tâbiînden bir topluluk alınca, tâbiîn ve diğer alimler arasında ihtilaf ortaya çıkması gerekir. Şeriat sahibi Resulullah efendimiz (sav) ise böyle bir ihtilafın olmasına izin vermiş ve razı olmuştur. Hatta belki de övmek suretiyle bu ihtilafı, kurtuluşa erecek ümmeti hakkında rahmet saymış; ümmetini diledikleri sahabenin sözüyle amel etmek konusunda serbest bırakarak sözlerinde ve işlerinde sahabenin yolunda giden, onların içtihad usulleri üzere hareket eden müctehid imamların görüş ve mezhepleriyle de amel etmek konusunda serbest bırakmıştır.