‘Hayatım, hayatımın romanıdır,’ der Selimciğim Işık. Hayatının her döneminde anlaşılmak isteyip de anlaşılmadığından, onu olduğu gibi kabul etmeyip bir kalıba sokmak istemelerinden yakınır ve ölmeyi böyle yaşamaya tercih eder.
Ve baş kahramanızın dostu Turgutçuğum Özben, yaşarken arkadaşına ve kendine geç kalmış bir dost. Onun ölümüyle hem arkadaşını hem de kendi ÖZBENliğini bulmak için uzun bir yolculuğa çıkar.
Evet şimdi asıl soru şu tutunamayan veya tutunamayanlar kim? Ömrü boyunca anlaşılmak isteyen Selim Işık/ Selim Işık’lar mı? Yoksa geç kalan Turgut Özben/ Turgut Özben’ler mi?