Gönderi

Lacan'a göre "bilinçdışı düşünceler"
Olduğu gibi, semptom, bir dildir, yapısıyla tanımlanmış. Özel bir öznenin semptomu, bir sözdür, ağzı tıkanmış bir söz, özneye bilinçdışı olan. Önce olarak psikanalitik kip, bunu, bu öznenin hikâyesinin özelliğiyle ele almaktan oluşur, ve, analitik eylemin hem anlamını hem de sınırlarını tanımak için burada durmak gerekir. "Bilinçdışı bir söz", demek istiyoruz. Burada da bütün psikolojik ikirciklikler (ambiguïtés) araya girmektedir. Söz konusu olan, "Bu bilinçli değildir" olumsuz niteliği değildir. Meseleye bu adı sokmuş olan o büyük adamının "bilinçıdışı" derken demek istediği, konuşan öznenin, konuşuyor olarak, bilinçli özneyi büyük farkla aştığı ve taştığıdır. Çünkü özne konuşmaktadır, oysa bundan mutlak olarak hiçbir şey bilmeden, derisiyle, teniyle, tökezleme, bir dil sürçmesi yapma şekliyle, hayatta, her şeyin her zaman çok kötü biteceği şekilde davranma tarzıyla. İşte budur anlamı, sahip olabileceği tek anlamı Freud un "bilinçdışı düşünceler" dediğinin.
Sayfa 777 - Sembol ve Onun Dinsel İşlevi Konusunda, Jacques LacanKitabı okudu
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.