Gönderi

Fasulyenin sıcacık kokusuyla geçmişi, geçmişin baba evini hayalliyorlardı. Kara kuru yüzler ateşin hafif pembesiyle boyanmıştı. Bekliyorlardı. Bir türlü pişmek bilmeyen fasulyenin pişip yeneceği sırayı bekliyorlardı. Kocaman tencerenin yağlı suyu içindeki et parçaları sanki kafalarında çalkalanıyor, boyuna yutkunmaktan bir hal oluyorlardı.
Sayfa 38 - Everest YayınlarıKitabı okudu
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.