Gönderi

Benim buradaki sevimcim büyük. Çünkü çok basit şeylere seviniyorum. Sevincim, dayanıklı nesnelerden fişkırıyor; temiz hava, güneş, deniz ve kepekli ekmek. Akşamları önümde bağdaş gurup Türkler gibi oturan, ağzını açıp konuşarak dünyayı ferahlatan bir Denizci Sinbad var. Bazen, sözler yetmedi mi, ayağa fırlayıp raks eder; bazen raks yetmezse santurunu dizlerini üstüne alır ve çalmaya başlar. Bazen çaldığı hava vahşidir, birden insana hayatının anlatılmaz derece tatsız ve kara bahtlı olduğunu; bazen çaldığı hava acıklı olduğundan, hayatın, kum gibi parmaklar arasından geçip gittiğini duyarsın; ama her defasında bunun bir çaresi bulunmadığını anlattığı için seni ağlamaklı eder.
··
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.