Gönderi

Kadının iş gücünün yok olmasına neden olan, onun yeteneklerini gizleyen, kadını kültürel, sosyal ve ekonomik eylemlerden alıkoyarak yoksun bırakan bir hicab türü İslâm'da yoktur. İslâm, ne kadının evden dışarı çıkmamasını, ne de ilim öğrenmeye hakkı olmadığını söylemektedir. Tam tersine İslâm, kadın ve erkeğin her ikisine de ilím öğrenmeyi farz kılmıştır. Kadına herhangi bir ekonomik faaliyeti yasaklamamıştır. İslâm hiçbir zaman kadının işsiz oturmasını, boş ve ürünsüz bir varlık olarak tembelliğe itilmesini istemez. Yüz ve iki el dışında bedenin örtülü olması kültürel, sosyal ve ekonomik eylemlere hiçbir şekilde engel olmaz. Toplumun işgücünün felç olmasına neden olan şey, iş yerinin şehvani arzuları tahrik edici bir duruma getirilmesidir.
Sayfa 75 - Düşün Yayıncılık
··1 alıntı·
740 görüntüleme
Mihriban okurunun profil resmi
Kendi hemcinslerim de dahil bazı kesimler var. Kendi kıskançlıklarını, kendi istedikleri doğrularını bütün herkesin doğruları yapmaya çalışan bir kesim. Size uygun bir başlık bulmaya çalıştım ama bulamadım.
Göğe Vurgun okurunun profil resmi
Çok net bir şekilde anlatılmış. Tesettürümüz ile işimizi yapmamıza olanak verilse, çalışma saatleri hanımlara göre düzenlense bizde elimizden geldiğince hem ailemize, hem milletimize hizmet eder bundan da hiç gocunmayız.
1 önceki yanıtı göster
Mihriban okurunun profil resmi
Çok güzel katkı sundunuz, teşekkür ederim 🌸🤍
2 sonraki yanıtı göster
Tilmiyz okurunun profil resmi
...Katılmakla beraber olaya daha geniş ve farlı açıdan da bakmak daha elzem bence... Bir kadının Hicab/tesettürü bu hakk ve özgürlüğü bir yana, bügün sivil ve kamu kurumlarında kadının çalışma şart ve imkanları o denli ağırlaştırılmıstır ki bu artık zulum kavramıyla açıklanacak duruma gelmiştir. Kadın; evladı, yuvası, biyolojisi ve işi arasında bir arafta habsedilmistir... geldimiz aşamada durum, sadece gayri dini değil daha da ilerisi, gayri insanileşmiştir.
Mihriban okurunun profil resmi
Şartların ağırlığı ayrı bir konu hocam. Haramdır, çalışamaz, sokağa elzem durumlar dışında çıkamaz, yüzünü elini açamaz, sesini çıkaramaz.. gibi konulardan bahsediyorum ben. Sorun bunun dini hüküm olmayıp dini hüküm olarak empoze edilmeye çalışılması. Diyelim ki ben bir öğretmenim bunun çalışma noktasında bana da öğrencilerime de faydası cidden çok, çünkü çocuğa eğitimi en iyi şekilde verebileceğimi biliyorum. Bana zulüm değil, çocuğa nimettir. İş koluna ve iş verenin zulmüne göre sorunlu alanlar var. Kadın yapmak isterse yine beni bağlamaz çünkü sebebi bilmiyorum. Ekonomik sorunlar şu anki Türkiye'de tek maaşlı bir evin geçimi bile çok zor. Kadın ağır şartlarda çalışıyorsa sebebe de inilmeli dediğiniz konularda. Ama birkaç kişi için olan şeyi bütün kesime mal etmemek gerekir.
3 sonraki yanıtı göster
pârsekci okurunun profil resmi
"Kadınların evi dışında çalışması, üretime katılması ile ilgili bu ısrarlı baskının psikolojik bir şekli de vardır, bu da kadınların evde, doğurarak ve çocuklara bakarak, evi idare ederek yarattığı ekonomik değerlerin tanınmamasıdır. Günde 10 ile 12 saat çalışan ev hanımını biz istatiklerimizde işsiz olarak gösteriyor, "çalışmayan kategoriler" listesine ekliyoruz. Hepimiz kadının ne kadar çok çalıştığını biliyoruz ve aynı zamanda bunu görmezden geliyoruz. Kadın emeğinin görmeden gelinmesi, kadının evi terk etmesi, aileye sırtını dönmesi için bir çeşit baskı vardır. İslam kültürü başka bir yolda ilerlemelidir. Bunun başlangıç noktası annenin ve ev hanımının emeğinin tanınması olmalıdır."
1 önceki yanıtı göster
Mihriban okurunun profil resmi
Mükemmel bir katkı, teşekkürler 👸🏻🤍
6 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.