Maalouf'un bana göre en başarılı kitapları Afrikalı Leo ve Arapların Gözünden Haçlı Seferleridir. Semerkant da hafife alınacak bir kitap değildir ama tarih kitabı değildir sonuçta. Yani bilgilerin doğruluğunun tartışılmasını doğru bulmuyorum. Kurgu eser. Maalouf, Hasan Sabbah hakkındaki rivayetlerden kurgu bir eser ortaya çıkarmış. Kaybedenlerin tarihini kazananlar yazdığı için Hasan Sabbah'ı her kalıba sokabiliriz, kaybetmiş sonuçta. Kazananların onun hakkında kötü konuşması, esrarkeş demesi, terörist demesi normaldir ama türkülerimiz var. Türküler de tarihi gerçekler değil midir? Seyduna türkülerimiz vardır mesela. Seyduna, Hasan Sabbah'ın kendisidir ve türkülerde kardeşlikten, eşitlikten, ortak paylaşımdan yani komün sistemden bahsedilir. Tarihin ilk komünistidir Hasan Sabbah, başkaldırmıstır Selçuklu sarayına, güce boyun eğmemistir, varsın terörist desinler. Biz yine de, "Dostluklar yeter bana
Hasretim ben insana
Dünya malına tokum
Açım güzel insana" diyen Hasan Sabbah'ın iyi yönlerini görelim. Binlerce kişinin Sabbah'ın peşinden gitmesinin sebebi olarak onlara haşhaş içirmesi akla uygun gelmiyor. Zaten eleştirim esere değil incelemelere demişsin. Okuyup güzel yorumlamışsın. Eline sağlık. ( Bu arada Semerkant, Alamut Kalesi'nden edebi anlamda çok daha iyi bir kitaptır.😉)