Lou Andreas-Salomé’nin özgürlükçü yaşam tarzını, kadın-erkek ilişkisi ve evlilik hakkındaki düşüncelerini yansıtarak
yazmış olduğu Feniçka beklentimin çok üstünde bir
modern klasik oldu.
Yaşadığı dönemde Avrupa üniversitelerinde öğrenim
gören ilk kadınlardan olan Salomé; Nietzche,Rilke ve
Freud gibi önemli yazarlarla kurduğu yakınlık ve onlar
üzerindeki etkisiyle de adından sıkça söz ettirmiş.
Feniçka okuduğum hiçbir kitaba benzemiyordu; kurgusuyla ve fikirleriyle kalıpların dışına çıkan bir eser.
Kitapta; toplumun kadınlar üzerine dayattığı fikirlerin
dışında bir hayat sürmek isteyen, aslında tek amacı özgürce tek başına dilediği gibi yaşamak olan Feniçka’nın
hikayesini okuyoruz. Romanın iki baş karakteri olan
Feniçka ve Max Werner arasındaki yakınlık; kadın-erkek
ilişkilerinin sadece duygusal anlamda olmayacağını felsefi bir dille anlatılıyor.
Salomé’ye hayran olmamak elde değil, okunması gereken
bir klasik.