Kadının evlilik içindeki statüsü köleninkinden kötüdür; çünkü kadın hem ekonomik hem de cinsel olarak sömürülmektedir. Bu, çifte sömürüsünü devam ettirmek için üzerine uygulanan ahlaki, dini ve toplumsal tahakkümden ayrıdır. En azından kölelere, gayretlerinin karşılığı, maddi ödül biçiminde kısmen ödenmektedir. Fakat kadın kocanın, çocukların ve evdeki yaşlıların ücretsiz hizmetçisidir. Ve bir köle, efendisi tarafından özgürleştirilip özgür bir erkek haline gelebilir, özgür erkeklerle aynı haklara sahip olabilir ki bu hakların başında bir beyni ve dini itikadı olduğunun tanınması gelmektedir. Fakat bir kadının, kadın olduğu müddetçe, bir erkeğin beynine ve dini itikadına sahip olma ihtimali veya umudu asla yoktur; zira kadınlar "zihinleri ve dini inançları bakımından noksandırlar."(!)