18 kişi, yaklaşık 360 yıl. Fransız Akademisi'nin 29 numaralı koltuguna oturmuş insanları okurken evet, biraz tarih, biraz edebiyat, biraz felsefe, biraz roman biraz şiir ve yazım adına birşeyler öğrendim.
Ama beni etkileyen en önemli şey; o kadar badireler atlatmış bir ülkenin çok önemli akademik bir kurumunun kendisine üye seçmek için o kişide aradığı en önemli özelliğin akademik anlamda birşeyleri çok iyi yapmak (özellikle edebiyat, bilim, felsefe ve tarih) olması idi. Okurken Fransa'daki üniversitelerin iyi akademik çalışmaları olan insanların nasıl peşinden koştuğunu görmek ülkemdeki şu anki akademik yapılanma adına beni kahretti.
Üyelerin nasıl birbirlerini eleştirdikleri, birbirlerine nasıl cevap verdiklerini görmek ayrıca ülkemdeki tahammülsüzlük adına ayrıca üzdü.
Güzel kitap.
İyi okumalar dilerim.