922 yılında Bağdat'ta devrin halife ve
ulemasının ortak kararıyla idam edilen
Hallaç, İslam ve Tasavvuf Araştırmacısı bilimkadını Annemarie Schimmel tarafından tüm açıklığı ile gün yüzüne çıkarılıyor. Aslında adını çok duymamış olsakta sufi geleneğinde önemli bir etkisi olduğu, zamanının Türk ve Türkmen kavimlerini etkilediğini, saray şiiri ve halk türkülerinin içinde yaşadığı dile getiriliyor.
Hallaç kendi zamanında da oldukça dikkat çeken ibadet anlayışı ve tanrıyı içselleltirme algısını kimsenin cesaret edemediği derinlikte gerçekleştiriyor.
Tabii benim kitapta ilgimi çeken tarafı tanrıyı arayışındaki varoluşsal sorgulayışlar.
Meşhur 'Ene'l-Hakk' ( ben yaratıcı hakikatim) sözü kendisine ait ve bu söz kendi zamanında 'ben tanrıyım' olarak algılanıyor.
Mezhep ve islami gelenekleri bir kenera atıp sözde inanışları sorgulaması, keskin ifadeleri ve şiirsel mısraları çok etkili.
Din ve islam tarihi, sufilik, tasavvuf yada tanrı algısı gibi konulara merakınız var ise tavsiye edebileceğim bir eser.