Kör Baykuş - Sadık HidayetBazı kitaplar vardır, neresinden başladığın çok önemlidir. Kendi adıma kitaba yanlış yerden başladığımı itiraf edebilirim.
Eserin başında Sadık Hidayet ile ilgili genel bir bilgilendirme yapılmış ancak kitabı daha iyi anlamak için eserin sonunda yer alan yazarla ilgili önemli bilgileri okuyarak esere başlamanız kitabı daha iyi anlamanıza vesile olacaktır.
"Hayat hikâyemde önemli bir şey yok, başımdan ilginç olaylar geçmedi. Ne yüksek bir mevki sahibiyim, ne de sağlam bir diplomam var. Okulda hiçbir zaman örnek bir öğrenci olamadım, başarısızlıklar her yerde buldu beni. Nerede çalışırsam çalışayım silik, unutulmuş bir memurdum; şefleri memnun edemedim. İstifa ettim mi seviniyorlardı... Bırak gitsin, yaramaz! Çevrem böyle görüyordu beni, haklıydılar belki de."
Eserde kahramanın farklı bir psikolojiye sahip olduğu görülüyor. Olaylar da psikozlu ruh haliyle anlatılıyor. Bu nedenle mekanlar ve zaman arasında geçişler oldukça belirsiz ve gerçek ile hayal ürünü arasında da aynı belirsizlik devam ediyor.
Sadık Hidayet bir intihar ile son veriyor yaşamına. Eserde de ölüm kelimesine sıklıkla rastlanıyor. Ancak yine de eserdeki kahraman ile yazarın hayata bakışını özdeşleştirmek doğru olmayacaktır. Zira kahraman eserde bir cinayet işleyebilen nitelikte gerçekte ise karıncayı dahi incitmeyen bir karakterdedir.
İran Edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olarak tanınmaya değer bir şahsiyet olduğunu düşünüyorum. Farklı bir dili ve üslubu var. Kendisinde Ömer Hayyam'ın etkisini de görmek mümkün. Eserde kullanılan birçok kelimenin açıklaması da dipnotlar ile verilmiş. Kısa olmasına rağmen yorucu bir o kadar da değerli bir eser. Eserden başladığım incelememi yine eserde yazarın hayatı bölümünde yer alan bir alıntıyla bitirmek istiyorum:
"Ölümünden az önce bir hikâye taslağı kaleme almıştı, şuydu konu: Annesi "Salgı salamaz ol!" diye beddua eder yavru örümceğe. Küçük örümcek ağ yapamayınca ölüme kurban gider. — Hidâyet'in hayat hikâyesi miydi bu?"