Stefan Zweig ' dan okuduğum en iyi novellalardan biriydi. Kısacık evet ama çok etkileyici bir kurguydu.
Ferdinand' a gelen bir mecburiyet mektubu ile başlıyor öykü. Bu mektup mecburi bir görev çağrısı. Peki Ferdinand kendini, eşini, hayatını hiçe sayıp göreve gidecek mi?
Gelen mektup ile beraber yaşanan ikilem, gitme kalma eylemi üzerindeki sıkışmışlık duygusu ve iç hesaplaşmaların bolca bulunduğu bir öyküydü mecburiyet.
Süreç ile beraber gelen farkındalıklar, iktidarın baskıcı tutumu Ferdinand'ın eşi Paula tarafından sertçe eleştiriliyor.Paula Ferninad'a da bir yandan acımasızca bir yandan da şefkatle yaklaşıp yolundan çevirmeye çalışıyor. Okudukça o derin aşka da tanıklık edeceksiniz.
Öyle ki;
" Sen onlar için bir rakamdam, bir sayıdan ibaretsin, bir alet, anlamsızca ve vicdansızca ölüme gönderilen bir askersin yalnızca, oysa benim için kanlı canlı bir insansın, bu nedenle onlara katılmana izin vermeyeceğim. "
Kitapta en beğendiğim bölüm oldu.
İnsana kendini sorgulatan, sonunu merakla bekleyip bir çırpıda okuyacağınız harika bir öykü. Kesinlikle okuyunuz
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202162,3bin okunma