Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Osmanoğlu

Elif Osmanoğlu
@elif_osmnglu
Okudu, okuyor, okuyacak; bazen de anlattı, anlatıyor, anlatacak.
Sabitlenmiş gönderi
Kendimize ait bir dünya, sığınağımız olan bir zihinsel evren yaratmamızın nedeni, sürüp giden yaşamda tamamen kendimiz olmaya cesaret edemeyişimizdir.
Reklam
107 syf.
·
Puan vermedi
“Sevgili Max Son arzum: Benden geriye kalan her şey... defterler, el yazıları, mektuplar, bana ait olanlar ve başkalarından gelenler, taslaklarım olduğu kadar –sende veya başkalarında kalan ve senin benim için onlardan geri alacağın– yazı ve notlarım da okunmaksızın son sayfasına kadar yakılmalı. Sana teslim edilmeyen mektuplarsa en azından
Franz K. Aşıkları
Franz K. AşıklarıBurhan Sönmez · İletişim Yayınları · 202463 okunma
Aragon:
“Vuruyorsun bir saat gibi şakaklarımda Duraksayarak gelir ve tenime dokunur ayak seslerin Boğulmuyorsam eğer bil ki nefesindendir.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
107 syf.
·
Puan vermedi
Franz K. Aşıkları
Franz K. AşıklarıBurhan Sönmez
8.3/10 · 63 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Japon edebiyatının önemli isimlerinden Tanizaki’nin olgunluk dönemi eserlerinden olan bu ilginç roman, görücü usulü evlenen bir karı-kocanın cinsel yaşamları hakkında tuttukları günlükler şeklinde kurgulanmış. Birbirlerinin günlüklerini okuyup okumadıkları konusu romanın sonuna kadar şüphe uyandıracak biçimde işlenmiş. “ben kendi ruh halimi insanların bilmesinden hoşlanmadığım gibi, başkalarının yüreklerinin derinliklerine dalmayı da sevmem.” diyen eşin yaptıklarına şaşırmamak elde değil. İnsan psikolojisinin ve dürtülerinin farklı boyutlarını görmemizi sağlayan son derece ilginç bir eser. Beni en çok şaşırtan karı-kocadan ziyade kızları Toşiko oldu, okursanız ne demek istediğimi anlarsınız sanıyorum.
Anahtar
AnahtarCuniçiro Tanizaki · Can Yayınları · 2011563 okunma
232 syf.
7/10 puan verdi
Karin Tidbeck
Karin Tidbeck
‘in yarattığı bu distopya,
Mülksüzler
Mülksüzler
(ursula k. le guin)’i okuduysanız kitap size pek tat vermeyecektir zira onun kötü bir kopyası gibi... Yıllar yıllar önce bir grup insan eski dünyayı terk edip kendilerine yeni, “ideal” bir toplum kuracakları bir yere gelirler ve yıllar yıllar sonra buraya gelen bir yabancı (hijyen ürünleri pazarlamanın yolunu aramak için) bu dünyayı keşfe çıkar. ideal toplumun hiç de ideal olmadığı bu şekilde ortaya çıkar ve ütopya distopyaya dönüşür.
Amatka
AmatkaKarin Tidbeck · İthaki Yayınları · 201895 okunma
75 syf.
·
Puan vermedi
Tomris Uyar
Tomris Uyar
’ın onuncu öykü kitabıdır ve kaleminde tecrübenin rahatlığı, gevşekliği hissedilir. yalın bir dille, edebî oyunlara başvurmadan ve okuru etkilemeye çalışmadan, sanki sadece kendisi için yazmış gibidir. şunun gibi cümleler az yani: “sevgi dolu anılar, gönül kapılarında hazır durabiliyor hala.” kronolojiyi ileri ve geri sararak zamanda sıçramalar yaptığı bölümler ve her öyküde mutlaka “kırmızı”nın geçmesi hikayelerde bulabildiğim tek çarpıcı yön. anlatmayı değil göstermeyi seçmiş ve bu yüzden hikayeleri ağırlıklı olarak diyaloglara dayanıyor. kısa hikayelerde kahramanlar hep bir sis perdesinin ardında kaldığı için midir bilmiyorum bir türlü yer edemiyorlar belleğimde.
Aramızdaki Şey
Aramızdaki ŞeyTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20191,669 okunma
·
Puan vermedi
Çağımızın en büyük romancılarından olan William Faulkner, Amerikan yaşantısının iç yüzünü anlatırken yirminci yüzyıl insanının portresini de somutlaştırarak bizi aydınlatıyor. Aydınlatmaktan kastım karanlığın utancı örten perdesini kaldırması... Tüm çıplaklığıyla ortada kalan insanlığın ar damarını çatlatması... Olaylar dizisindeki karmaşıklık
Ağustos Işığı
Ağustos IşığıWilliam Faulkner · İletişim Yayınevi · 2017254 okunma
Thomas Bernhard, “Gerçeklik öyle kötüdür ki tarifi imkânsızdır, hiçbir yazar onu gerçekten olduğu haliyle tarif edemedi, korkunç olan da bu,” diyor.
Reklam
Şuna inanıyorum: Doğru bir okuma biçimi edinmiş, dolayısıyla okuduklarının anlamlarını kendi başına sökebilen ve kendi yazdıklarını bütün yazınsal öğeleri soyutlayarak çözümleyebilen, eleştirebilen yazar adayı, aynı zamanda okumayla yoğun ve sürekli bir ilişki içinde yaşamayı başarabilirse, yazmayı da er geç başarır.
Yaratma eyleminin yalnızca gerçek hayatın içine batıp çıkarak yaşandığını, dolayısıyla üstünün başının sürekli kirli olduğunu düşünmemeliyiz. Gerçek hayat, kurmaca metinler için kullanılıp atılacak bir malzemedir. Bir gereksiz fazlalık yığınıdır. İşe yarayacak olanları seçip içinden çıkarmak gerekir.
Şimdiye kadar kendimi hiç, bütün bu kurşunlarla şu güneşin ışığı arasında hissettiğim kadar gereksiz hissetmemiştim. Bu, devasa, evrensel boyutta bir soytarılıktı.
2.190 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.