Ebru

Sabitlenmiş gönderi
Güzin Ablası kitaplar olan bir kızdım, İçim sıkılmasa o kadar Tek bir satır bile okumazdım.
Reklam
Bazen öyle olur...
“Sonuna geliyoruz, sevgilim, oysa sen farkında bile değilsin. Sen ortadan kaybolacaksın, ben de seni bir daha asla görmeyeceğim.”
Sayfa 110Kitabı okudu
"Değer, yaşamak her şeye değer," dediler karıncalar. "Ölüm umutsuzluktur, oysa ki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar." ... "Ben diyorum ki," diye gürledi tuhaf karınca, "tutsaklık ölümden zordur, diyorum. Sizse bana çatıyorsunuz. Umutsuzluk bunun neresinde?" "Umutsuzluk ölmekte," dedi yaşlı karınca... "Öldüreceğimize kendimizi, savaşa savaşa ölürüz."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
pek bir tanıdık...
Her şeyi oluruna bırakmak yetmiyordu bana. Her şeyi sarsmalı, karar noktasına getirmeliydim. Kendimden hala kuşku duyduğum için riske atılmalıydım, olabilecek en büyük tehlike karşısında kendimi sınamalıydım.
Her hayat sadece kendine indirgenebilir. Şöyle de söyleyebiliriz: Hayatların anlamı yoktur.
Reklam
Genellikle insan hayatı ansızın yön değiştirir, oraya buraya toslar, sıkışır, kıvranır. Bir yöne doğru giden biri yarı yolda döner, durur, sürüklenir ve yeniden başlar. Neler olacağını bilemeyiz ve sonunda ilk hedefimiz olan yere hiç benzemeyen bir yere varmamız kaçınılmazdır.
Bu ülkelerin, bu kentlerin, bu kırgının öcünü senden alacağız, ey zalim, ey ahmak, ey sersem sultan. Bu yaptığın yanına kalmayacak, eeey tepeden tırnağa kana batmış, sen eeey kocaman, kör gözlü zulüm dağı.
Ama bilmeliydiniz ki haklı azınlık, haksız çoğunluktan daha güçlüdür.
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kilitli Oda
Kilitli OdaPaul Auster
7.7/10 · 681 okunma
Ebru tekrar paylaştı.
Ve yanılmıyorsam yalnız insanların, Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman.
Reklam
Bir kerecik olsun…
Bir kerecik olsun kendimi onun ellerine bıraktım, mutluluğum üzerinde kafa yormaya, kendimi frenlemeye ya da duygularıma yön değiştirtmeye çalışmadım.
Farklı bir “aşk” tarifi
Her şey değişmişti benim için, daha önce asla anlamadığım sözcükler ansızın anlam kazanmıştı. Bu, bir aydınlanma olarak geldi bana, sonunda bunu özümseme zamanı bulduğumda bu basit şeyi öğrenmeden bunca zaman nasıl yaşadım diye şaşırdım. Öğrenmekten değil de arzulamaktan söz ediyorum aslında, iki insanın, arzu yoluyla, her birinin kendi başına yaratabileceğinden çok daha güçlü bir şey yaratabileceğini keşfetmekten. Sanırım bu bilgi beni değiştirdi, gerçekten de kendimi daha insan hissetmemi sağladı. Sophie’ye ait olmakla sanki herkese de aitmişim gibi hissetmeye başladım. Dünyadaki doğru yerimin kendimin dışında bir yer olduğu ortaya çıktı, orası benim içimde olsaydı bile tam yerini saptayamazdım. Bu, kendimle kendim olmayan arasındaki küçücük delikti ve hayatımda ilk kez bu hiçbir yeri tam dünyanın merkezi olarak görüyordum.
Sonunda her hayat, nedeni belirsiz olguların toplamından, rastlantısal kesişmelerin, rastlantıların, kendi amaçsızlıklarından başka bir şey açığa vurmayan gelişigüzel olayların kaydından başka bir şey değildir.
Bazı insanlar...
Öylesine çekici bir yanı vardı ki, hep yanınızda olmasını istiyordunuz, sanki onun bulunduğu yarıkürede yaşayıp ondan etkilenebilecekmişsiniz gibi. Sizin için vardı ama aynı zamanda ulaşılmazdı. Onun içinde asla nüfus edilemeyecek gizli bir öz, gizemli bir saklılık merkezi olduğunu hissediyordunuz. Ona öykünmek bir bakıma o gizeme katılmak oluyordu, ama aynı zamanda onu asla gerçekten tanıyamayacağınızı anlamak da.
1.073 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.