Evelyn, ailesinin maddi durumunun çok iyi olmaması nedeniyle uzaktan bir akrabaları olan Eastbrook Kontunun annesi Leydi Alderhood'a refakatçilik yapmaya karar verir. Ancak gittiği malikanede bir çeşit paranormal olaylar gerçekleşmektedir. Evelyn ilk başta evde yaşayanlardan birinin kendisiyle uğraştığını düşünse de sonrasında yaşadığı bazı olaylar durumun öyle olmadığını gösterecektir. Bu süreçte yardım alabileceği tek kişi ise Eastbrook Kontundan başkası değildir.
Tarihi aşk türünde birçok kitap okumama rağmen ilk kez paranormal ögeler içeren bir kitap okuyorum. Okurken çok keyif aldım kesinlikle. Oldukça iyi kurgulandığını düşündüğüm bir eser. Evelyn çok sevdiğim bir karakter oldu. Kont Cameron, Leydi Alderhood ve Leydi Elizabeth ile olan ilişkilerini okumak çok güzeldi. Sadece refaktçilik kısmını biraz eksik buldum. Evelyn günün çoğunu gizemi çözmeye ayırıyordu. Aralarda gerçekleşen zaman atlamalarında muhtemelen Leydi ile ilgilenmiştir ama biz bunları okumadığımız için o kısım sönük geldi biraz. Yine de bu çok önemli bir konu değil tabi ki. Kitap genel hatlarıyla çok keyifliydi. Sonundan anladığım kadarıyla Elizabeth'in de hikayesi yakında gelecek. Umarım yazar bir an önce yayımlar, merakla bekliyor olacağım...
"Neden?"
"Buna biraz açıklık getirmen gerek."
Rolfe derin bir nefes aldı. "Neden köleler için bunca zahmete giriyorsun?"
"Onlar için savaşacak başka kimse yok da ondan."
Sanırım ben kısa öyküler okumaktan hoşlanmıyorum. Yazarın daha önce otobiyografisini ve kısa bir romanını okudum ve ikisinden de çok keyif aldım. Ancak bu kitabı okurken bir an önce bitsin diye zoraki okudum. Öncelikle hikayelerin konuları çok değişikti ve yazarın başka bir mesleği var mı bilmiyorum ama sürekli psikolojik sorunları olduğunu düşündüğüm karakterleri konu ediniyor. Yazarın
Dün kitabında da karakterin ciddi sorunları vardı. Burada da ona benzer hikayeler okuduk. Kısa bir kitaptı, ancak ben çok keyif alamadım maalesef. Yazarın kalemini beğendiğim için diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim yine de...
Önemi YokAgota Kristof · Can Yayınları · 2023603 okunma
Bana bin yıl gibi gelen bir sürenin ardından kitabı bitirdim. Serinin ilk kitabı Cinder'ı bundan dört yıl kadar önce okumuştum. Bu kitabı elime almam yıllarımı aldı. İlk 200 sayfayı da bir haftada zar zor okudum ama sonrasında kitaba alıştım ve kitap beni öyle içine çekti ki...Öncelikle serinin ilk kitabını biraz unutmuştum ve yeniden okumak istememiştim. Neyse ki bu kitabı okurken anılarım tazelendi. Bu kitaba gelecek olursak kitap yarısına geldikten sonra o kadar olaylı bir hal almaya başladı ki, kalan yarısını birkaç saatte okuyup bitirdim. Serinin devamını yakın zamanda okuyup bitirmek istiyorum, yoksa yine okumakta güçlük çekerim. İlk 200 sayfada yaşadığım rs durumunu saymazsak sürükleyici bulduğum bir kitap oldu. Yoksa benim için onluk bir kitaptı.
Çok tatlı bir kitap ile geldim. Kitabın konusu enemies to lovers(düşmandan aşka) temalıydı. Hazel ve Corban birbirlerinden nefret eden ikilidirler. Ancak üniversitede bir araştırma için beraber çalışmak zorunda kalırlar. Bu süreçte birbirlerinin işini baltalamak için de türlü uğraşlar verirler. Yazar kitabın sonunda Hazel'in karakterinin beta okuyucuları tarafından eleştirilmesinden bahsetmiş ancak ben Hazel'i çok sevdim. Serideki kızlar içerisinde en sempatik oydu diyebilirim. Sophie'yi de sevdim. Onun da kitabını merakla bekleyeceğim ama Nora'yı okumayı düşünmüyorum. Muhteşem bir konusu yoksa tabi... Kitabı genel olarak çok beğendim ve keyif alarak okudum. Bu türde kitap arayanlara kesinlikle tavsiye ederim...