Bolanyolu okurlar için muhteşem bir kitap. Faşistler giremez…
Eşsiz bir kitap Amerika Kıtasında Nazi Edebiyatı
Kurmaca karakterlerini gerçek gibi kurgulaması, eserlerinden bahsetmesi Bolano’nun alametifarikası. Bu kitabında ise başat öge. Kurmaca aydınlar, yazarlar üzerinden nazizme dikkat çekiyor.
Müthiş bir yaratıcılık…
Bir faşizan yazarlar - şairler antolojisi gibi.
Kurmaca karakterlerin kısaca
Ann Quin otuz yedi yaşında ın*har ediyor ve yayımlanmış dört kitap bırakıyor ardında. Yayımlanmamış notlarından bir kitap da derlenmiş. B. S. Johnson ve Alan Burns’la birlikte deneysel yazarlar grubundaymış. Bu grupu pek sevdim Umarım gruptaki diğer yazarların da kitapları çevrilir.
Üç, üç kişinin ilişkileri çerçevesinde dönen bir hikaye. Evli
Dişi Domuz farklı bir kitap. Kitapla ilgili genel bilgi bir kadının domuza dönüşmesi, bu metamorfoz hikayesinin çarpıcılığı ise dilinde. Rahatsız edici durumları, maruz kaldığı şiddeti tatlı tatlı anlatan bir kadın anlatıcı var. Sevimsizin sevimlileştirilmesi sert bir etki bırakıyor, çok iyi.
Bir parfümeride işe giren ve yavaş yavaş domuza dönüşen kadın anlatıcının bu metamorfoz sürecini okuyoruz. Kadın bedenin metalaştırılmasıyla başlayan hikaye kaçınılmaz olarak daha politik bir eleştiriye dönüşüyor, cinsellik politiktir! Din, faşizm, kapitalizm kıskacında kadının tahakküm altına alınması… Marie Darrieussecq’in annelik tabusuna sert bir vuruşla hikayeyi bitirmesini de ayrıca sevdim. Standardın dışına çıkmak isteyen okurlar es geçmesin bu kitabı.
Dişi DomuzMarie Darrieussecq · Sel Yayınları · 2023128 okunma
Bir çocuk annesini kaç yaşında anlamaya başlar? Annesinin nedenlerini, niçinlerini, vazgeçişlerini… Peki kendi rolünün farkına tarafsızca varabilir mi? Edouard Louis farkında, annesinin yoksulluk ve şiddetle geçen hayatındaki çaresizliğinin, çabaladıkça bu sefer de sınıf şiddetiyle sindiğinin ve kendi rolünün…
Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri’nde Louis annesini anlatıyor. Kırk beş yaşında hayatını yaşamaya başlayan bir kadın Louis birinci ve üçüncü tekil anlatıcı geçişleriyle duygulanımı çok iyi yansıtmış, her kitabında daha iyi yazıyor. Herkes okur mu bilemem de keşke benim çocuklarım okusa…Yaklaşan anneler günü için bence en güzel hediye tercihi. Tabii anneye hediye almak deği, evlat olarak okumak :)
@ayberkerkay çevirisi @elouis7580
#cançağdaş @didem_bayindir
İkinci görsel: Onu seven bunu da sever. Annie Ernaux - Bir Kadın’ı okurken daha çok kız evlat penceresinden bakmıştım, Louis okurken ise anne penceresinden.
“Orlando metafordur, dönüşümdür, sanattır.” #jeanettewinterson #sanatbaşkaldırır
Sanat Başkaldırır’da Orlando ve Dalgalar üzerine iki bölüm yer alıyor. Dalgalar’ı okumuştum, Winterson da Woolf’un en zor kitabı demiş. Zor bir okumaydı benim için, biraz Woolf’dan uzaklaşmıştım. Jeanette Orlando’yu öyle bir anlatmış ki sonrasında okumak istememek
Yataklar beyaz, incecik perdeler beyaz, hiç çiçek
yok, kitap yok, iş yok, sadece zihinsel ölüm. Suratlar mutluydu. Umutsuzluk sakinlik getirmisti. Pencereler hiç açılmıyordu. Kurallar, kıyafetler, yaşam sistemi, ordununkilerdi.
“Bu illete ‘edebiyat’ yüzünden tutuldum.” Kocaman bir memeye dönüşen David’in çıkarımı bu. Her yıl derslerinde okuttuğu Kafka’nın Dönüşüm’ü ile Gogol’ün Burun’unun etkisinde kaldığı ve sözcükleri yaşama dönüştürerek onları bile aştığı görüşünde. Bense Freudyen yaklaşımdan çok uzaklaşamadım, kastrasyon anksiyetesi mi o
Philip Roth okumamıştım, #canmodern diziden @sirinetik dizi editörlüğünde #seçkinselvi çevirisiyle Meme yayımlanınca artık okumalıyım dedim. Altmış sayfa olması ve eğlenceli anlatımı da bonus. Biraz daha Roth okuyacağım, sonucu merak ediyorum. İlginç kitaplar bekliyor sanki beni…
Ann Quin de bu grupta. Johnson’ın kitabı da yeni yayımlandı,
Christie Malry’nin Dünyayla Hesabı çok beğendim ve Quin’i sipariş verdim. Bu grubun yazarlarıyla iyi anlaşacağım galiba
Yağmurdan Sonra Avrupa’yı da deneysel olduğu için merak ediyordum, pek de