Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Batuhan Saygılı
Batuhan Saygılı
@batuhansaygili
Kitaplar ışıktır. Ben de o ışığın bir takipçisiyim.
Her anne baba okusun
Kitabı küçük çocuğu olan herkes okumalı. Çocukları hangi spora, ne zaman göndermemiz gerek, yazar detaylı bir şekilde anlatmış. Yazar ailelerin çocuklarını hangi spora ne zaman göndereceğini bilemediklerinden bahsediyor. Hakikaten ben de bilemiyordum. Soracak kimse de yoktu. O yüzden keşke böyle bir kitap daha önceden olsaydı diye düşündüm okurken. Yazar sanki beni karşısına almış anlatıyor gibiydi. Kitabın adı çok iyi olmuş. Adı gibi rehber gerçekten. Benim çocuklar büyüdü, artık ihtiyacım yok, sadece merakımdan okudum. Kitaplığıma koymayacağım, küçük çocuğu olan birine hediye edeceğim. Şimdi kitabı anlatayım biraz. Kitap önce sporu çocukların neden yapması gerektiğini anlatmış. Sporun çocuklar için birçok faydasına değinmiş. Sonra çocuk için hangi sporun seçilmesi gerektiğini anlatmış. En sonunda da çocuk spora ne zaman başlamalı konusuna girmiş. Bunları bölüm bölüm anlatmış. Öyle tek bir sporu öneriyor değil. Herkesin okuyup, kendi çocuğuna göre bir spor belirlemesi lazım. Ama tabi okur okumaz olmaz. Belli bir zaman geçmesi lazım. Zaten kitap bunu da anlatmış. İyi okumalar.
Okur Takip Önerileri
Etkisi üzerinizde uzun zaman kalacak
Yararsız Bir Adam, Maksim Gorki’nin harika bir kitabı. Benim okuduğum baskı 360 sayfaydı. Yevsey Klimkov’un küçüklüğündeki dramatik bir olayla başlıyor kitap. Okulu bitirdikten sonraki genç yaşlarda yaşadığı zorluklarla dolu dönemiyle devam ediyor. Kitapçı bence aşırı derecede iki yüzlü. Çok konuşuyor, boş konuşuyor. Dakikada adamı satan cinslerden. Tam bir karakter yoksunu. Daha çok yazmak istiyorum onun hakkında ama tutuyorum kendimi. O derece bilendim kendisine. Klimkov bir şekilde o ahlaksız ustasının izinden gitmeye zorlanıyor. Ben de okurken bir hayli stres yaşadım tabi. Hayatımızda yaşadığımız olayların, bizi etkileyen durumların, içinde bulunduğumuz koşulların yaşamımızı ne denli etkilediğini anlıyorsunuz. Acımasız dünyamızda bir yer edinebilmenin, hayatımızı idame ettirebilmenin, bir şekilde yaşıyor olabilmenin bazı kimseler için ne kadar zor olduğunu da görüyorsunuz. Hem de Klimkov bu zorlukların tümüyle ne kadar küçük yaşta yüz yüze geldi. Şiirsel bir anlatım olduğunu söyleyebilirim. Ve şiirselliğin yanında gerçekçilikte de oldukça iyi. Kitapta anlatılan trajediyi sanki yaşıyor gibi hissedeceksiniz. Sanırım bu kitabı okuyan herkes etkisini uzun zaman üzerinden atamaz.
Baş yapıt
Tam bir felsefi baş yapıt. Sokrates Akademia’dan Lykaion’a doğru yürürken, yolda iki gençle karşıyor. Sokrates, yolda rastlaştığı gençlerin davetiyle yanlarına oturuyor. Başlıyor onlarla sohbet etmeye. Sohbetin konusu tabi ki dostluk. Platon her zamanki gibi yine diyaloglar şeklinde yazmış. Ana karakter Sokrates. Dostluk kavramı ele alınmış. Ama nasıl alınmış? Bir sorun olarak ele alınmış. Platon, Sokrates’in ağzından eski felsefenin ahlak konusunda bir çok incelemelere konu olan dostluk kavramını tez, anti tez yöntemiyle ele alıyor. Büyük ölçüde ironi içeriyor. Kendine has üslubu aşırı derece etkileyici. Ayrıca antikçağ felsefesiyle ilgili çok fazla fikir edinmemizi sağlıyor. İnsanın hayatında çok önemli bir yere sahip olan ve insana değer katan dostluk kavramının ne olduğu tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor. Kitap, dostluğu insanların herşeyin üzerinde görmesini sağlıyor. Sokrates’in alaycı üslubu benim o kadar çok hoşuma gidiyor ki anlatamam. Bu kitapta da o alaycı üslü yine var. Sadece bu açıdan bile kitap sizi sizden alabilir. Çok uzun bir diyalog değil. Aslında Platon konuyu bir sonuca bile ulaştırmıyor. Sokrates konuyla ilgili akıl yürütüyor ama belirli bir karara varamıyor. Platon Sokrates’in karakterini anlatmaya çalışıyor aslında. Kitap sonuca ulaşmasa da, dostluğun ne olduğu hakkında geniş fikirler veriyor. Yani kitap sonuca ulaşmıyor ama okuyucu bir sonuca ulaşıyor.
Her genç okusun
Celâl Şengör hocayı çok severim. Sosyal medyadan da takip edrim. İyi ki bu kitabını okumuşum. Kitap bakış açımda farklılıklar meydana getirdi gerçekten. Kitap Celal hocayı anlatıyor ama sadece celal hocayı anlatmakla kalmıyor. Celal hocayı anlatırken gençleri bilime özendirme anlamında bir etki ortaya koyuyor. Celal hocanın bilime, edebiyata, politikaya ve daha birçok konuya karşı yaklaşımını anlatıyor. Bu yaklaşımı anlatırken de çıkaracak çok dersler göze çarpıyor. Hoca hayatı nasıl yorumluyor merak ediyorsanız, bu kitap size çok şey anlatacaktır.
. Bunun içindir ki bu söyleşi kronolojik bir şekilde ilerlemek yerine bilimden edebiyata, sinemadan siyasete geniş bir yelpazede sevgili Şengör’ün bakış açısını ve hayatı yorumlama biçimini içeriyor. Kitabın kapağını kapattığınızda çok fazla yeni şey öğrenip alanında başarılı olmuş ve kendi şansını kendisi yaratmış birçok isimle tanışacaksınız. Celal hocanın bilgi, birikim ve tecrübelerinden faydalanmak isteyen herkesin kitabı alması lazım. Hocanın ne kadar harika bir örnek teşkil ettiğini çok iyi fark edeceksiniz. Onu örnek alacak bir genç nesil temenni ediyorum. Her genç mutlaka okusun.
Büyüleyici
Kitap en baştan en sona kadar tüm ilgimi kendine hapsetmeyi başardı. Hatta normalde tekrardan okumam ama bunu tekrar okumayı bile düşündüm. Belki okurum da. Hayatımızın ne kadar çok kontrol edildiğini fark ettim. Daha önceleri hayatımın bu kadar kontrol altında olduğunu hiç düşünmemiştim. Düşüncelerim, duygularım, hazlarım, aldığım kararlar, neyi yapıp ne yapmayacağım vs herşey sanki başkasının elindeymiş gibi hissettirdi bana. Bu kadar yönetilmeye alışmış ve bunun farkında olmayan biri olarak, artık beni yönetenleri tek tek belirleyip, onların elindeki o kontrol gücünü almaya karar verdim. Yazar insanların karmaşık yapısı nedeniyle bu konuyla ilgili bilimsel verilerin toparlanması ve işlenmesinin zor olduğuna işaret ediyor. Kitabı okursanız dikkat becerimizi nelerin etkilediğini çok daha iyi anlayacaksınız. Fakat herşeyi en ince detayına kadar anlayabilmek imkansız tabi. Fakat yazar bizi bu konuları anlayabilme açısından oldukça bilinçlendiriyor ve yol gösterici oluyor. Herşeyi dört dörtlük anlayamasak da, kitabın büyüsü sizi sarıp sarmalayacak emin olun. Mesela telefonun ne kadar esiri ve onun kontrolü altında olduğumu fark ettim. Meğer ben kelefonu değil de, telefon beni kontrol ediyormuş.
