Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Can

Can
@alintilarlayashiyorum
Oku, Çalış, Sev ve Yaşa.
Sabitlenmiş gönderi
Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmayan kişinin gücü harikadır.
Eğer irademiz mağlup olursa, ki bu sık sık başımıza gelebilir, cesaretimizi yitirmemeliyiz. Akıntıyla karşılaşan yüzücü gibi, yola biraz devam etmek yeterli ola­bilir, hatta kendimizi akıntıya tamamen bıraksak sürükle­neceğimiz hızdan daha yavaş sürükleniyor olmak bile hiç umutsuzluğa kapılmamak için yeterlidir. Her şeyi zaman ile ele geçireceğiz.
Reklam
Biraz basit kalsa da keskin bir gözlem gücüne sahip kadın, düşünür açısından bir harem dolusu bilgiç kadından daha değerlidir.
...İnsan uzun süre boyunca ve hiç pişmanlık duymadan Bedelini çabalarıyla fazla fazla ödediklerinin tadını çıkarır ancak...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sebatkar iradede zayıflamanın birçok nedeni vardır: Bunların en önemlisi, gençlerde çok sık rastlanan ve hayal gücünü tek başına yaşanan hazin alışkanlıkların genel nedeni olan şehvetli düşlerden hoşlanmaya farkına bile varıl­madan sevk eden bulanık duygusallık halidir. İkinci sırada, kendilerini düzeltme yönünde her türlü çabadan vazgeçmiş arkadaşların zararlı etkisi, kafe ve lokanta yaşamı, hüzün, ce­saret kırıklığı, tembellerin aylaklıklarına mazeret diye kullandıkları ürkütücü safsata sürüsü yer alır. Bu safsatalar o kadar sık yinelenir ki sonun da aydın kişilere bile kendilerini kabul ettirir, doğrulukları tartışılmadan kabul edilen aksiyomlar kisvesine bürünürler: Ölümcül aksiyomlardır bunlar!
Her psikolojik güç eğer tembellikle aynı yönde etki gösteriyorsa irademiz açısından tehlikeli, ters yönde etki ediyorsa yararlıdır.
Reklam
Savaşılacak düşmanların sayısı ikidir: nefis düşkünlüğü ve tembellik. Tembellik benliğini ta­mamen başıboş bırakmak manasına geldiği için, her türlü şehvet mikrobunun gelişmesine elverişli "ortamı" oluşturur ve her türlü düşük seviyeli tutku, tembelliği de beraberinde getirir. Biraz daha ileri gidersek, tüm düşük seviyeli tutkula­rın, Stoacıların dediği gibi, irade laçkalığından kaynaklandı­ğını hiç çekinmeden söyleyebiliriz.
Platon, geometri bilmeyen buraya girmesin, diyordu. Biz de, doğruluğu bilinen hijyen yasalarına uymayanlar bu­raya girmesin, diyelim.
Yaşamlarını iyi bir şekilde düzenleme konusunda kendilerine yeterince hâkim olan gençler için hayat yaşamaya değer: İradenin ne olduğu­ nu bilirsek, hepimiz bu seçkin topluluğa dahil olabiliriz.
Töpffer ne kadar haklı: "Çalışmak lazım dostum, sonra da durup hiçbir şey yapmamak, insan­larla konuşmak, hava almak, avare avare dolaşmak lazım çünkü öğrenilenler, gözlemlenenler bu şekilde hazmedilir; bilimi sadece belleğe bağlamak yerine yaşama bağlayarak hazmedilir."
Bir çalışmayı bitirip hiç ara vermeden başka bir çalışmaya geçmek aptallıktır. Birincisi, bu şekilde zihnin bilinçaltı böl­gelerinde kendiliğinden gerçekleşen çalışmanın yararların­dan mahrum kalınır, diğer yandan da oluşan kan akımlarını bir anlamda tersine çevirip yeni bir plana göre uyarlamak gerekir. Bu yapılan, hızla giden bir treni durdurup geri geri yürüttükten sonra, farklı bir hatta sokmaya benzer. Halbuki biraz dinlenme ve biraz egzersizle alınan ilk hızın kendi doğallığı içinde sönümlenmesine izin vermekte ve beyin trafiğinde tekrar sükûnet sağlanmasını beklemekte yarar vardır.
Reklam
Yatakta dinlenme süresini iki nedenden ötürü abartmamak gerekir
Birincisi, gerekli ve kişiye göre deği­şen bu süreyi uzatmak alışkanlık haline gelirse, uyku "kanı yoğunlaştırır." Bütün sabah bunun zararını görür: Somurtkan, uyuşuk, hüzünlü olur insan. Kolayca üşür, kolayca etki altında kalır. - Ama aşırıya kaçılan dinlenmenin yarattığı en ciddi terslik bu değildir: Yatakta geç saatlere kadar tembellik eden, uyandıktan sonra uzun süre yataktan çıkmayan her öğrencinin kaçınılmaz bir biçimde tek kişilik hazlara yönel­mesi istisnası olmayan şaşmaz bir kuraldır. Bana yataktan kaçta kalktığını söyle, sana cinsel isteklerinin esiri olup ol­madığını söyleyeyim .
Akşama malzeme çalışmalarından, kitap kenarına kurşunkalemle alınmış notları kayda geçir­mekten, alıntı yapılacak bölümlerin, ek bilgilerin araştırıl­masından vb. başka bir şey bırakmamak gerekir.
Neden gece çalışmamalıyız:
Gece yarılarına ka­dar sürdürülen uzun çalışmaları mutlaka yasaklamak gere­kir. Kan ısısının akşamüstü dörde doğru düşmeye başladığı ve geceleyin kanın hazmedilememiş maddeleri yüklendiği bilinmektedir. Entelektüel çalışma o saatte katiyen yoğun­laşamaz ve geceleri gündüzden daha iyi çalışıldığı kanısı uyanıyorsa, bunun nedeni korkarım ki zihnin vasat bir ça­lışmadan yanılsama sonucu kolayca tatmin olacak kadar körelmiş olmasıdır.
En mükemmel dinlenme uykudur. Dingin ve derin bir uyku eksiksiz bir onarım sağlar . Uyandıktan kısa süre son­ra insan kendini iyi hisseder ve içinde o günün çalışmasına yönelik bir enerji stoğu bulunduğunu duyumsar.
Dinlenme, tembellik değildir . Hatta tembellik dinlenme ile bağdaşmaz. Nitekim dinlenmek için önceden çalışılmış olması, yorgunluk değilse bile bir kendini onarma ihtiyacı duyulması gerekir. Hiçbir tembel hak edilmiş bir dinlenmenin keyfini çıkaramaz, çünkü Pascal'in dediği gibi, nasıl ki ısınmanın tadını almak için üşümek gerekiyor­sa, dinlenmenin zevki de çalışmakla çıkar.
Herbert Spencer'ın ileri sürdüğü gibi, "bilgilerin düzene sokulması edinilmelerinden çok daha önemli" ise ve yine onun dediği gibi, "bu düzenleme için iki şey, zaman ve düşüncenin spontane çalışması gerekli" ise, bu düzenlemenin en güçlü haline ancak açık, yeşil alanlarda erişilebileceğini id­dia ediyorum.
7bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.