Rabia

Rabia
@_brabia_
Hayatı oku...♡ Evet bayım, kuşları severim ve siz benim gökyüzümsünüz...♡
172 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
"Otomatik Portakal"
Sıradışı bir distopya Kitap 15 yaşındaki Alex'in çalkantılı hayatını konu alır. Alex ve üç arkadaşı bir çete kurmuşlar. Genelde geceleri sokağa çıkıyorlar. Güçsüz olan insanları sokak ortasında dövüp, paralarını alıyorlar. Evleri soyuyorlar, mekanlara giriyorlar. Çete bir gün kütüphaneden çıkan bir adama hemen “Öğretmen’’ benzetmesi yapıp adamı dövüyor. Bu böyle sürüp gidiyor ta ki Alex kedileri olan yaşlı bir kadını öldürene kadar. Arkadaşları Alex'i ihbar ediyor, Alex yakalanıyor ve yeniden topluma kazandırılması için hapishanede “Ludovico Tekniği” adı verilen bir beyin yıkama tedavisi görmek zorunda kalıyor. Bu tedavi, Alex’in özgürlük duygusunu ve iradesini yok ediyor ve suça karşı bir tepki bile veremez hale getiriliyor.Yaşananlar, Alex'in ağzından anlatılıyor. Bu nedenle Alex’in gençlerle, şiddetle, toplumsal yapıyla ilgili yaptığı yorumlar kitap için büyük önem taşıyor. Günümüz toplum yapısını şiddet yanlı bir karakterle, sert bir dille eleştiriyor ayrıca Alex bu tedaviden sonra serbest kalınca ailesi ona sahip çıkmıyor böylece ilgisiz aile yapısını ustalıkla anlatıyor.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,6bin okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
"Sınırda Üç Kadın"
Fatoş - Aynur - Figen... Üç kadın, üç nesil... onların kız çocuğuyken de birer yetişkinken de istedikleri tek bir şey vardı: anlaşılmak. Üç hayatın nasıl yerle yeksan olduğunun sonu ve başlangıcı... Aile ortamındaki sorunların çocukları ne denli etkilediğini, çocukların yıllar içinde bu travmalarla kendi hayatını, aşık olacakları kişinin hayatını
Sınırda Üç Kadın
Sınırda Üç KadınFeyza Altun · İnkılap Kitabevi · 2020556 okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
“Eşref Saat” Lisede edebiyat dersinde yazar-eser isimlerini ezberlerken gördüğüm bu kitabı okuyacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Açıkçası sıkıcı olduğunu düşünmüştüm hep ta ki dün açıp ilk sayfasını okuyana kadar... Şevket Rado’nun gerçekleştirmiş olduğu radyo konuşmalarının kitap haline getirildiği bu eserin büyük küçük herkesin okuyabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum. Yaşama zevki, güler yüz, tatlı dil, çocuklar ve çocukluk, misafirlikler, gençliğin önemi, gönül zenginliği gibi birçok konuda kısa kısa yazıların yer aldığı bu kitap aslında hayatımızda üzerinde en çok durmamız gereken şeylerin altını çiziyor ve sohbetlerde geçen şahıslar, örnek verilen olaylarda bahsedilenler genellikle hepimizin çevresinde, ailesinde olan insanlarla aynı özelliklere sahiptir. Yazarın okuduğum ilk kitabı olduğu için diğer eserleri ile karşılaştırma yapamıyorum ama Eşref Saat tatlı ve nazik bir dille yazılmış. Okuru sıkmadan, gerektiğinde düşündüren, gerektiğinde güldüren noktalara değinmiş. “Sizin için günün en iyi saati hangi saattir hiç düşündünüz mü?” diye başlıyor kitap. Ben bu cümleyi okumadan önce hiç düşünmemiştim. Kitapta yer alan ilk bölüm ve esere ismini vermiş olan Eşref Saat’i okuduktan sonra benim için günün en iyi saatinin eşref saati olduğuna kanaat getirdim. Bu arada kitabı bir tanıdığımın bodrumunda gördüm ve tozlar içindeydi kitap için düşünecek olursam bulunduğu en kötü saatlerdi ama onu kurtardım, eşref saatine kavuşturdum ve artık o benim;) Okumanızı tavsiye ederim, okuyacak olan okurlara da şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Eşref Saat
Eşref SaatŞevket Rado · Elips Kitapları · 20052,920 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
124 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
“Dilsizin Ağıdı “ Her birinde kendi hayatınızdan, çevrenizdeki insanlardan, toplumdan bir şeyler bulabileceğiniz yirmi tane kısa hikaye... Samimi, duru ve zevkli olan bu hikayelerin bazılarında bazı karakterler mevcut karakterlere içinizin ısınması fazla zamanınızı almayacak diye düşünüyorum. İnsanı duygusal olarak etkileyen, belki bizim belki de yanımızdaki insanların yaşadığı olayları az ve öz bir şekilde kaleme almış. Kitaba ismini veren hikaye “Dilsizin Ağıdı “nı okurken karakterin yaşadıklarını hissetmemek olanaksız. Ayrıca “Doğanın Çığlığı” adlı hikayede insanoğlunun doğaya zarar vermesi sonucu doğanın şikayetlerini bir şekilde dile getirmesi ama ne yazık ki insanoğlunun bu şikayetlere bir türlü kulak asmaması ve en sonunda doğanın haykırması çok etkileyiciydi bana göre. “Mutlu Kedi” nin hikayesi de değişikti. Kedileri çok sevdiğim için daha bir sevdim bu hikayeyi.”Adım Mutlu ama ben mutlu değilim maalesef.” Aslında Mutlu’dan yola çıkarak sokak hayvanlarının sesi olmuş bu hikaye. Ve tabii ki biz “Kadınlar” birden fazla hikayeye konu olmuşuz bu kitapta. “Ne çok işi varmış bu kadınların! Sanki iş görmeye gelmişiz şu dar-ı dünyaya.” Keşke hepimizin derdi sadece iş olsa ,çalışmak olsa,ev temizliği olsa... Ne yazık ki öyle değil girmeyeyim şimdi o konulara. İlk defa okuduğum bir yazar olmasına rağmen okumak çok zevkli geldi. Hikaye seven okurlara tavsiye edebileceğim bir kitap.
Dilsizin Ağıdı
Dilsizin AğıdıFatma Türkdoğan · Nikea Yayınları · 202290 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Kılavuzun Pusulası" Bir solukta okudum kitabı çünkü kitabı kapatırsam bensiz bir olay gerçekleşecek duygusu vardı içimde. Kahramanımız Orkun ile kâh ev tuttum kâh derslere girdim kâh şehri turladım kâh bahçesinde mavi tulumbası olan evin önüne gittim... Yazarın betimlemelerinden kendisinin iyi bir gözlemci olduğu kanısına vardım.
Kılavuzun Pusulası
Kılavuzun PusulasıOğuz Yılmaz · KDY · 2022259 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
"Küçük Paşa" Ebubekir Hazım Tepeyran tarafından yazılan Küçük Paşa kitabı Keleşoğlu Ali’nin eşi Selime'nin paşanın yeğeni için sütanne olarak İstanbul’a gelmesini, Paşanın Selime'nin oğlu Salih’i de himayesi altına aldığını, paşa vefat ettikten sonra paşanın karısının Salih’i konaktan atmasını, eski köyüne dönen Salih’in
Küçük Paşa
Küçük PaşaEbubekir Hâzım Tepeyran · İnkılap Kitabevi · 2011637 okunma