Ulu Tanrı'nın öfkesine, güzelliğine, lütfuna, verdiği her şeye şükrediyorum. Fırtınadan sonra bizi ışıklarıyla aydınlatan güneşe, yaşadığımız mutlu ana şükürler olsun!
Eskiden seni nasıl sevdiğimi unutmadın her halde. Halbuki şimdi, şu sıralar iki kat, bin kat daha çok seviyorum. Bütün kanımla, canımı verecek, kalbimi koparıp lime lime ederek ayaklarının altına atacak kadar seviyorum.
Tuhaf değil mi, onu her zaman gözümün önünde küçük bir çocuk olarak canlandırıyorum. Sanki başını dizime koyup uyukluyor, ben de elimle, yavaşça saçlarını okşuyordum. Yanımda olmadığı zamanlar hep bu hayalle oyalanıyordum.
Halbuki bütün suçum belki başkalarından daha dürüst olmam, o kadar. Az önce de dediğim gibi, başkalarının kendilerinden bile sakladığı gerçekleri ben açıkça ortaya döküyorum.