Şerife Nur Yüksel

Reklam
Çünkü, insanlarla içli dışlı olunca, insanın içi dışı kalmazdı, onların olurdu.
Sayfa 67 - Yapı Kredi Yayınları
Kahve ko­yuydu, köpüklüydü, ben evlenirken beyaz gelinlik giymiştim, elle­rim şimdi kırmızıydı. Unut bunları Sahahat dedim kendime. Katın var dedim, fa­yans kaplı mutfağın var, elektrikli şofbenin, Hereke halıların, cez­ven, şekerin, kahven, üç çocuğun var dedim. Kocan var, kocanın dostu var, kırmızı, sert, kabuklu ellerin de var ama olsun dedim. Yıllar var ki bir sabah, güneş doğarken şehirlerarası bir otobüsten inip mola yerinde, soğuk suyla yüzünü yıkamadın, bir çay içme­din, ürperip sırtına hırka almadın, yıllar var ki güzel bir söz duy­madın gece yarısı, saçlarını sevmedin yıllardır, ama olsun dedim. Televizyonun var, önünde yaşanacak yılların var, çocuklarının mürüvvetleri var dedim. Kahve taştı, Suna abla rahmetli, şaşırdı, kahveyi taşırdın Sahahat dedi. Taşırdım Suna abla dedim.
Sayfa 56 - Yapı Kredi Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölmek bir şey değil, yaşamamak korkunç.
Sayfa 832 - İş Bankası Kültür Yayınları,HAY
Reklam
… "Nen var?" Sarı saçlı, zayıf bir adamdı aile hekimi. Muayene- hanesinde sigara içiyordu. "Ben de içebilir miyim?" diye sordu. "Tabii. Hepimiz bir şeyden öleceğiz nasılsa."
Sayfa 21 - Metis
1.338 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.