Merhabalar, bu kitapla ilgili incelemeyi yapsam mı, yapmasam mı diye kararsız kalmakla beraber hadi yapayım diyerek aldım telefonu elime. Öncelikle kitabı okulun kütüphanesinden temin ettiğimi belirteyim. İyi ki öyle olmuş. Zira kitaplığımda olmaması benim için bir kayıp değil. Gelelim kitabın diline. Evet psikoloji biliminin çerçevesinde yazılan bir eser olsa da dili çok sade, akıcı. Kendini okutuyor. Olaylar da ilginç. Karakterler günlük hayatta karşımıza çıkabilecek türden. Çöp apartmanı kısmı haricinde. O kısmı da zaten TRT de yayınlanan malum diziden biliyoruz. Yalnız yazar vakaları o kadar basit bir şekilde çözümlemiş ki, bir iki ilaç bir kaç sohbet. Yani Safiye gibi bir karakteri kısa sürede nasıl iyileştirdi aklım almadı. Zira bipolar gibi psikolojik bir rahatsızlık yüzünden intihar eden iki kişi tanıyorsanız psikolojik vakaların iyileşmesinin bu kadar hızlı olmasına siz de şaşırdınız kanaatimce. Buraya kadar iyi de muhakkak diğer okuyucular da fark etmiştir. Gülseren Hanım'ın araya serpiştirdiği " ben iyi bir doktorum, arayan soran gırla, bana bürokratlar, siyasiler ve ünlüler de geliyor, benim sayemde hastalar iyileşiyor" diyalogları ben de nasıl ifade etsem??? En basit tabiriyle karşımda kendini oldukça beğenen bunu da söylemekten çekinmeyen biri var algısı oluşturdu. Bu da açıkçası kitaptan soğumama sebep oldu. İyi ki 30 küsur lira verip de almamışım. Kitaplıkta gördükçe içeriğinden ziyade bu kısmı anımsayacaktım. Sıradan insanların, kendisini beğenip bunu da karşı tarafın gözüne gözüne sokmasını gayet iyi anlarım da bunca eğitim almış birinin bunu fark etmemiş olması... Bilemiyorum...