Asıl önemli olan şudur ki akıllı "sıradan" biri (bazen, belki yaşamı boyunca) sürekli kendini bir dahi, orijinal bir insan olarak görse de, kalbinde onu sonunda umutsuzluğa düşürecek kadar ileri gidecek bir kuşu kurtçuğu da hiçbir zaman eksik olmaz.
Holbein'ın çarmıtan yenice indirilmiş isa tablosunun muhteşem yorumu
(...) ölmüş Lazar'ı mezardan çıkaran bir insan doğanın yasalarını şimdi yenemediyse sonra nasıl yenecekti? Bakınca, bu tabloda doğa kocaman, acımasız ve dilsiz bir hayal gibi ya da (tuhaf olsa da) çok daha doğrusu büyük, yalnız başına bütün doğaya ve onun bütün yasalarına, belki de yalnızca o varlığın doğması için yaratılmış bütün yeryüzüne bedel, çok değerli biri varlığı duygusuzca sessizce yakalamış acımasızca parçalayıp yutmuş yeni bir model dev bir makine gibi görünüyordu!